Amerikan Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin ABD ile İsrail'in İran'a ortak saldırı düzenlemesi fikrinde olduğu ileri sürüldü. Amerikan Newsweek dergisinin haberine göre Cheney, İsrail'in İran'ın Natanz nükleer tesislerine sınırlı saldırı düzenlemesinden yana.
Derginin bugün piyasaya çıkan sayısındaki haberde bu bilginin, Cheney'nin geçen ay görevini bırakan Ortadoğu danışmanı David Wurmser tarafından, birkaç ay önce düzenlenen bir toplantıda katılımcılara aktarıldığı belirtildi.
Bu iddiaya göre, Cheney'nin üzerinde düşündüğü belirtilen planda, önce İsrail'in İran'ın Natanz nükleer tesisine sınırlı saldırılar düzenlemesi, böylece Tahran'ın İsrail'e karşılık vermeye zorlanması ve bunun gerekçe gösterilerek ABD güçlerinin İran'ı kapsamlı şekilde havadan vurması öngörülüyor.
Ancak Newsweek'in haberinde, eski danışman Wurmser'a atfedilen sözler dışında Cheney'nin böyle bir plan üzerinde çalıştığı yönünde herhangi bir kanıt sunulmadı.
İran: "ABD'nin bölgedeki güçlerini rahat vurabiliriz"
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in askeri başdanışmanı ve eski Devrim Muhafızları komutanı Yahya Rahim Safavi de, "ABD'nin bölgedeki güçlerinin menzillerinde olduğunu ve bunları çok rahat bir şekilde vurabileceklerini" söyledi.
Safavi, İran-Irak savaşının başlangıç yıldönümünde kutlanan Kutsal Haftası dolayısıyla yarı resmi Fars ajansına verdiği mülakatta, muhtemel ABD saldırısı ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Filistin, Lübnan, Irak, İran ve Afganistan meselelerinin birbirleriyle ilintili olduğunu söyleyen Safavi, bunun bölgedeki koşulları "çok hassas bir duruma" soktuğunu kaydetti.
"ABD yeni bir savaş istemez"
Basra Körfezi'nin dünyanın enerji rezervlerinin yüzde 65'ine sahip olduğunu söyleyen Safavi, "bölgede çıkacak bir kıvılcımın petrol fiyatını rahat bir şekilde 100 doların üzerine çıkaracağını, bu nedenlede ABD yetkililerinin yeni bir savaşı istemeyecekleri" görüşünü savundu.
Safavi, ABD'nin Irak'ta askeri ve siyasi açıdan kaybettiğini ileri sürerek, "Bu yüzden başka bir ülkeye saldıramazlar. Ama buna rağmen İran ordusu, düşmanın hareketlerini çok dikkatlice takip ediyor ve ülkeyi savunmaya hazırdır" dedi.
İşgalin Irak'ta güvensizliğe neden olduğunu, işgal güçlerinin bölgede kalmaya devam etmesinin bu güvensizliği Ortadoğu dışına taşıracağını söyleyen Safavi, Basra Körfezi ülkeleriyle ortak bir savunma anlaşmasına hazır olduklarını da belirtti.
"ABD güçleri menzilimizde"
ABD'nin bölgede 200 binden fazla askeri olduğunu ifade eden Safavi, "ABD'liler bilmeliler ki onların Irak ve Afganistan'daki güçleri İran'ın menzilindedir. Okyanus ötesindeyken onlara ulaşamıyorduk, ama şu anda bizim yakınımızdalar. Onları çok rahat bir şekilde vurabiliriz" diye konuştu.
"İran şu anda füze açısından çok üstün bir güce sahiptir" diyen Safavi, "İran'ın askeri doktrini savunma ve caydırıcı amaçlıdır. Biz, bölgede hiçbir zaman bir savaşın başlatıcısı olmayacağız. Ama eğer düşmanlarımız bize karşı bir savaş başlatırsa bütün gücümüzle onlarla mücadele edeceğiz" dedi.
Safavi, "Bugün Devrim Muhafızları'nın elindeki balistik füzelerin caydırıcı gücü, bizim düşmana karşı kozlarımızdan biridir. Bu füzelerin hepsi yerli yapımdır ve üretimleri de Savunma Bakanlığı'nca devam etmektedir. Biz bugün füze sanayisinde çok iyi durumdayız. ABD'liler bu füzeleri yok etmeyi düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Biz bu füze gücümüzü düşmanlara karşı korumak için önlemler aldık. ABD, İran füzelerine cevap verecek güce sahip değil" diye konuştu.
"İran'a tehditleri şu anda bölge ötesi bir güç (ABD) tarafından hissediyoruz" ifadesini de kullanan Safavi, "bu tehdit karşısında bazı önlemler alarak ordunun yapısını buna göre değiştirdiklerini, silah ve teçhizatlarını da bölge ötesi bir savaşa uygun olarak tasarladıklarını" bildirdi.
"Stratejimiz, çok yönlü savunma"
Stratejilerinin adını "çok yönlü savunma" olarak koyduklarını ifade eden Safavi, "Düşmanın silah ve teçhizatının bizden üstün olduğu bir gerçek. Biz de hiçbir zaman sadece kendi silah ve teçhizatımıza güvenmiyoruz, cesur ve inançlı insanlarımıza güveniyoruz" dedi.
Yahya Rahim Safavi, Devrim Muhafızlarının şu anda ABD güçleriyle "çatışabilecek" kapasiteye sahip olduğunu da savundu.
Devrim Muhafızları'nın 10 yıl genel komutanlığını yapan Safavi, bu ayın başında, İran'ın dini lideri Hamaney tarafından görevden alınarak, askeri başdanışmanlığa getirilmişti.
Sarkozy: "Kouchner'in İran'a gitmesi için koşullar oluşmadı"
Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in İran'a ziyarette bulunması için henüz koşulların oluşmadığını söyledi.
Sarkozy, New York Times'a yaptığı açıklamada, "Sanıyorum bugün Tahran'a bir ziyaret için koşullar oluşmadı. Bunu BM koridorlarında tartışabiliriz. Tahran'ı ziyaret etmek başka birşey" ifadesini kullandı.
Kouchner'in, 16 Eylül'de İran'ın nükleer krizinin "en kötü şey olan savaşa hazırlıklı olmayı zorunlu kıldığını, ancak müzakerelere öncelik vermek gerektiğini" söylemesi, İran'ın tepkisini çekmiş ve bu sözlerin Fransa'nın yararına olmadığını açıklamıştı.
ABD yönetimi de Kouchner'in "İran ile savaş olasılığına" ilişkin sözleri konusunda, "diplomatik çözüm mümkün" açıklaması yapmıştı.
Kouchner ise Fransız Le Figaro gazetesinin "davet gelmesi halinde Tahran'a gitmeye hazır mısınız?" şeklindeki sorusuna "evet" demişti.
İran da dün, Kouchner'in Tahran'a gelmesinde hiçbir sakınca görmediklerini açıklamıştı.
Derginin bugün piyasaya çıkan sayısındaki haberde bu bilginin, Cheney'nin geçen ay görevini bırakan Ortadoğu danışmanı David Wurmser tarafından, birkaç ay önce düzenlenen bir toplantıda katılımcılara aktarıldığı belirtildi.
Bu iddiaya göre, Cheney'nin üzerinde düşündüğü belirtilen planda, önce İsrail'in İran'ın Natanz nükleer tesisine sınırlı saldırılar düzenlemesi, böylece Tahran'ın İsrail'e karşılık vermeye zorlanması ve bunun gerekçe gösterilerek ABD güçlerinin İran'ı kapsamlı şekilde havadan vurması öngörülüyor.
Ancak Newsweek'in haberinde, eski danışman Wurmser'a atfedilen sözler dışında Cheney'nin böyle bir plan üzerinde çalıştığı yönünde herhangi bir kanıt sunulmadı.
İran: "ABD'nin bölgedeki güçlerini rahat vurabiliriz"
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in askeri başdanışmanı ve eski Devrim Muhafızları komutanı Yahya Rahim Safavi de, "ABD'nin bölgedeki güçlerinin menzillerinde olduğunu ve bunları çok rahat bir şekilde vurabileceklerini" söyledi.
Safavi, İran-Irak savaşının başlangıç yıldönümünde kutlanan Kutsal Haftası dolayısıyla yarı resmi Fars ajansına verdiği mülakatta, muhtemel ABD saldırısı ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Filistin, Lübnan, Irak, İran ve Afganistan meselelerinin birbirleriyle ilintili olduğunu söyleyen Safavi, bunun bölgedeki koşulları "çok hassas bir duruma" soktuğunu kaydetti.
"ABD yeni bir savaş istemez"
Basra Körfezi'nin dünyanın enerji rezervlerinin yüzde 65'ine sahip olduğunu söyleyen Safavi, "bölgede çıkacak bir kıvılcımın petrol fiyatını rahat bir şekilde 100 doların üzerine çıkaracağını, bu nedenlede ABD yetkililerinin yeni bir savaşı istemeyecekleri" görüşünü savundu.
Safavi, ABD'nin Irak'ta askeri ve siyasi açıdan kaybettiğini ileri sürerek, "Bu yüzden başka bir ülkeye saldıramazlar. Ama buna rağmen İran ordusu, düşmanın hareketlerini çok dikkatlice takip ediyor ve ülkeyi savunmaya hazırdır" dedi.
İşgalin Irak'ta güvensizliğe neden olduğunu, işgal güçlerinin bölgede kalmaya devam etmesinin bu güvensizliği Ortadoğu dışına taşıracağını söyleyen Safavi, Basra Körfezi ülkeleriyle ortak bir savunma anlaşmasına hazır olduklarını da belirtti.
"ABD güçleri menzilimizde"
ABD'nin bölgede 200 binden fazla askeri olduğunu ifade eden Safavi, "ABD'liler bilmeliler ki onların Irak ve Afganistan'daki güçleri İran'ın menzilindedir. Okyanus ötesindeyken onlara ulaşamıyorduk, ama şu anda bizim yakınımızdalar. Onları çok rahat bir şekilde vurabiliriz" diye konuştu.
"İran şu anda füze açısından çok üstün bir güce sahiptir" diyen Safavi, "İran'ın askeri doktrini savunma ve caydırıcı amaçlıdır. Biz, bölgede hiçbir zaman bir savaşın başlatıcısı olmayacağız. Ama eğer düşmanlarımız bize karşı bir savaş başlatırsa bütün gücümüzle onlarla mücadele edeceğiz" dedi.
Safavi, "Bugün Devrim Muhafızları'nın elindeki balistik füzelerin caydırıcı gücü, bizim düşmana karşı kozlarımızdan biridir. Bu füzelerin hepsi yerli yapımdır ve üretimleri de Savunma Bakanlığı'nca devam etmektedir. Biz bugün füze sanayisinde çok iyi durumdayız. ABD'liler bu füzeleri yok etmeyi düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Biz bu füze gücümüzü düşmanlara karşı korumak için önlemler aldık. ABD, İran füzelerine cevap verecek güce sahip değil" diye konuştu.
"İran'a tehditleri şu anda bölge ötesi bir güç (ABD) tarafından hissediyoruz" ifadesini de kullanan Safavi, "bu tehdit karşısında bazı önlemler alarak ordunun yapısını buna göre değiştirdiklerini, silah ve teçhizatlarını da bölge ötesi bir savaşa uygun olarak tasarladıklarını" bildirdi.
"Stratejimiz, çok yönlü savunma"
Stratejilerinin adını "çok yönlü savunma" olarak koyduklarını ifade eden Safavi, "Düşmanın silah ve teçhizatının bizden üstün olduğu bir gerçek. Biz de hiçbir zaman sadece kendi silah ve teçhizatımıza güvenmiyoruz, cesur ve inançlı insanlarımıza güveniyoruz" dedi.
Yahya Rahim Safavi, Devrim Muhafızlarının şu anda ABD güçleriyle "çatışabilecek" kapasiteye sahip olduğunu da savundu.
Devrim Muhafızları'nın 10 yıl genel komutanlığını yapan Safavi, bu ayın başında, İran'ın dini lideri Hamaney tarafından görevden alınarak, askeri başdanışmanlığa getirilmişti.
Sarkozy: "Kouchner'in İran'a gitmesi için koşullar oluşmadı"
Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in İran'a ziyarette bulunması için henüz koşulların oluşmadığını söyledi.
Sarkozy, New York Times'a yaptığı açıklamada, "Sanıyorum bugün Tahran'a bir ziyaret için koşullar oluşmadı. Bunu BM koridorlarında tartışabiliriz. Tahran'ı ziyaret etmek başka birşey" ifadesini kullandı.
Kouchner'in, 16 Eylül'de İran'ın nükleer krizinin "en kötü şey olan savaşa hazırlıklı olmayı zorunlu kıldığını, ancak müzakerelere öncelik vermek gerektiğini" söylemesi, İran'ın tepkisini çekmiş ve bu sözlerin Fransa'nın yararına olmadığını açıklamıştı.
ABD yönetimi de Kouchner'in "İran ile savaş olasılığına" ilişkin sözleri konusunda, "diplomatik çözüm mümkün" açıklaması yapmıştı.
Kouchner ise Fransız Le Figaro gazetesinin "davet gelmesi halinde Tahran'a gitmeye hazır mısınız?" şeklindeki sorusuna "evet" demişti.
İran da dün, Kouchner'in Tahran'a gelmesinde hiçbir sakınca görmediklerini açıklamıştı.
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.