29 Nisan 2008 Salı

Ermenilerin Osmanlı Bankası Baskını ve 2.Abdülhamit


Değiştir
1889-1909 arasındaki on yılda, Ermeniler, büyük bölümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da; yirmi altısı 1895 yılında olmak üzere, 32 isyan ve olay çıkardılar.

1895 Ekim'indeki Trabzon isyanında hadiseler aşama aşama çığnndan çıktı. Zamanın Trabzon Valisi, tedbirsizlik ve bölgedeki devlet güçlerinin zayıflığı sebebiyle, bir türlü önü alınamayan olayları defalarca İstanbul'daki hükümete bildirdi; yardım talep etti. İstanbul'dan her defasında, "Durumu idare-i maslahat ediniz" telgrafını aldı.

Hareket kontrol edilemez duruma gelince de, bunalmış olan vali gözünü karartıp, şu telgrafı İstanbul'a çekti:

"İdare gitti, maslahat elimizde kaldı."

1896 Temmuz'undaki İstanbul Osmanlı Bankası baskını, Ermenilerin Sultanahmet'te toplanarak Galata'ya yürüyüşe geçmeleri ile başladı.

Rusya ve Avrupa'nın şımartmasıyla bir zamanlar Osmanlının gözde tebaası Ermeniler, Osmanlının başkentinde ona kabadayılık taslayarak; hakaretler, küstahlıklar, taşkın hal ve hareketlerle Eminönü'ne ulaştıklarında bir jandarma subayı daha fazla dayanamayıp şahsen müdahalede bulundu. Çoğu silahlı olan gruptan açılan ateşle öldürüldü. Bunların önüne herhangi bir emniyet gücü çıkamadığı gibi, halk da bu hezeyanı, hakaretleri, ürkek bir şekilde uzaktan izledi. Bu başıboş kitle Galata'ya gelince buradaki Osmanlı Bankası'na saldırarak binanın altını üstüne getirmeye koyuldular. Onlar bu İşi yaparken Tophane rıhtımında ekmek paralarını kazanmaya çalışan hamal, çimacı ve kayıkçılardan oluşan Türklerin tepesi atınca sopalarla çıldırmış haldeki Ermenilerin arasına daldılar, kan gövdeyi götürdü.

Ertesi gün, ne kadar Avrupa devleti varsa hepsinin büyükelçileri sarayda II. Abdülhamit'in huzurundaydı. Ağızlarından alevler çıkarak, bir gün önceki olaylarla ilgili akıl almaz şeyleri saydılar, döktüler. Abdülhamit sakindi. "Beni takip etsinler" dedi. Bir odanın önünde durup kapısını açarak, onlara içerideki silahlan gösterip: "Bu silahları Ermeni yurttaşlarım kullandılar. Benim memleketimde bu silahları üreten fabrika yok," dedi. Sonra onları başka bir odaya götürüp içeride istif edilmiş sopaları gösterip: "Bunları da Türk vatandaşlarım kullandı. Bu odunlar benim memleketimin ormanlarına aittir," dedi, arkasını dönüp gitti.

Tarih Bülteni

4 Yorum yapılmış.

Adsız dedi ki...

Yazınız için teşekkürler.
http://muratozek.blogspot.com/2008/02/90-yl-sonra-2-abdlhamid-90-tarihi.html sayfasında Abdülhamid için düzenlenen etkinliğin haberini okuyabilirsiniz.

Adsız dedi ki...

olayın sonunu ii olmuş ama asıl önemli olan olaylar bu hat safaya gelirken bu cesaret nerdeydi.Trabzon da olaylar çıkarken yardımlar neden yapılamadı..Bu tıpkı şimdi başbakan olayına döndü..Davos ta yeri ğöğü inletip insanlık suçu yapıldığını belirten sayın başbakanımız ırak savaşındaki ölenler için nerdeydi ve Amerika nın üslerimizi kullanarak komşumuzun insanlarını öldürmesine neden sessiz kaldı...nitekim tarih tekerrürden ibaret...

Adsız dedi ki...

sayın BAYRAM GEZİCİ bey;merak etmeyiniz sizin de söyladiğiniz gibi tarih hep tekerrür etmiştir,,kürtler de ermeniler gibi aynı sonu paylaşacaklardır,,buna emin olunuzz...

Adsız dedi ki...

şimdide istanbulun göbeğinde otobüsü yakıyorlar bankaların camını kırıyorlar, polise askere saldırıyorlar, sadece yapanlar ermeni değil, tarih tekerürden ibaret.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009