Uytun ORHAN
İsrail savaş uçaklarının Suriye hava sahasını ihlali ve Suriye’nin uçaklara ateş açılarak püskürtüldüğü yönündeki açıklamalarıyla, Orta Doğu’da yeniden gergin günler yaşanmaya başlandı. İsrail uçaklarının Türk hava sahasını da ihlal ettiği ve yakıt tanklarını Türkiye sınırları içinde bıraktığının anlaşılması, Türkiye ile İsrail arasında da gerginliğe neden oldu. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in olayların hemen ardından gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretine de bu konu damgasını vurdu.
İsrail savaş uçaklarının Suriye hava sahasını ihlali, operasyonel ve siyasi olmak üzere iki boyutlu bir girişim olarak düşünülebilir.
Operasyonel boyutunda düşünüldüğünde, girişimin bir istihbarat edinme ve hatta sınırlı bir saldırı amacı taşıması yüksek bir olasılık. Geçen yaz gerçekleşen II. Lübnan Savaşı’nın ardından Suriye’nin, Hizbullah’ın başarısını esas alan yeni bir askerî kavram geliştirdiği ve kendine olan güveninin arttığı biliniyor. Aynı zaman da Suriye’nin, İsrail’e karşı denge oluşturma çerçevesinde hızlı bir silahlanma çabası içinde olduğu gözlemleniyor. Bu yönde çıkan en ciddi iddialar ise Suriye’nin Kuzey Kore ile nükleer çalışmalar konusunda işbirliği yürüttüğü yönünde. Bu iddia ABD yönetimi içindeki bazı çevreler tarafından özellikle son aylarda dile getirilmeye başlandı. Yine bir başka iddia da Rusya yapımı füze sistemlerinin Suriye’ye yerleştirildiği yönünde. Operasyonun ilk akla gelen amacı bu iddialar konusunda İsrail’in bilgi edinme isteği olabilir . Hatta daha ileri gidilerek, uygun ortam oluşması durumunda operasyonun amaçlarından birinin bu askerî hedeflerin vurulması olduğu iddia edilebilir. Öyle ki Suriye karşı ateş açmaları sonucunda İsrail uçaklarının bombalarını bırakarak kaçmak zorunda kaldıklarını açıklamıştı. Bu da eylemin saldırı amacı taşıdığı düşüncesini güçlendiriyor.
Siyasi açıdan baktığımızda olay İsrail’in Suriye’ye ve ona destek veren ülkelere karşı bir gözdağı girişimi olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda hedef büyük olasılıkla Rusya olabilir. Rusya’nın son yıllarda Orta Doğu’ya yeniden dönüş çabaları biliniyor. Bu çabanın en önemli ayağını ise Suriye oluşturuyor. Suriye’ye silah satışları ve daha da önemlisi Rus yetkililerinin Suriye’nin Tartus kentinde kalıcı bir deniz üssü kurmayı planladığına ilişkin açıklamaları, bu geri dönüşün en önemli işaretleri arasında yer alıyor. İsrail (ve belki de ABD) bu çabalardan duyduğu rahatsızlığı bu operasyon vasıtasıyla gösterme ve gözdağı verme amacı taşıyor olabilir. İsrail,Suriye’ye de aynı mesajı vererek, kendi karşısındaki zayıflığını hissettirmek istiyor olabilir.Olayın bir de Türkiye boyutu bulunuyor. İsrail uçaklarının Türk hava sahasını da ihlal ettiği ve yakıt tanklarını Türkiye sınırları içinde bırakmak zorunda kaldığının anlaşılması, Türkiye ile İsrail arasında da gerginliğe neden oldu. Bir süredir yapılması beklenen Suriye Dışişleri Bakanı ziyareti ise hemen olayın ertesinde gerçekleştirildi. Suriye, Türkiye’de İsrail’e karşı destek arayışında. Son zamanlarda gelişmekte olan ilişkiler nedeniyle ve İsrail’in Türk egemenlik sahasını ihlali gibi haklı gerekçeler sayesinde, Türkiye’den beklediği desteği bulmuş durumda. Suriye’nin İsrail’in bir daha böyle bir operasyona kalkışmasını Türkiye’nin de tepki vermesini sağlayarak önlemeye çalıştığı iddia edilebilir.
İsrail savaş uçaklarının Suriye hava sahasını ihlali, operasyonel ve siyasi olmak üzere iki boyutlu bir girişim olarak düşünülebilir.
Operasyonel boyutunda düşünüldüğünde, girişimin bir istihbarat edinme ve hatta sınırlı bir saldırı amacı taşıması yüksek bir olasılık. Geçen yaz gerçekleşen II. Lübnan Savaşı’nın ardından Suriye’nin, Hizbullah’ın başarısını esas alan yeni bir askerî kavram geliştirdiği ve kendine olan güveninin arttığı biliniyor. Aynı zaman da Suriye’nin, İsrail’e karşı denge oluşturma çerçevesinde hızlı bir silahlanma çabası içinde olduğu gözlemleniyor. Bu yönde çıkan en ciddi iddialar ise Suriye’nin Kuzey Kore ile nükleer çalışmalar konusunda işbirliği yürüttüğü yönünde. Bu iddia ABD yönetimi içindeki bazı çevreler tarafından özellikle son aylarda dile getirilmeye başlandı. Yine bir başka iddia da Rusya yapımı füze sistemlerinin Suriye’ye yerleştirildiği yönünde. Operasyonun ilk akla gelen amacı bu iddialar konusunda İsrail’in bilgi edinme isteği olabilir . Hatta daha ileri gidilerek, uygun ortam oluşması durumunda operasyonun amaçlarından birinin bu askerî hedeflerin vurulması olduğu iddia edilebilir. Öyle ki Suriye karşı ateş açmaları sonucunda İsrail uçaklarının bombalarını bırakarak kaçmak zorunda kaldıklarını açıklamıştı. Bu da eylemin saldırı amacı taşıdığı düşüncesini güçlendiriyor.
Siyasi açıdan baktığımızda olay İsrail’in Suriye’ye ve ona destek veren ülkelere karşı bir gözdağı girişimi olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda hedef büyük olasılıkla Rusya olabilir. Rusya’nın son yıllarda Orta Doğu’ya yeniden dönüş çabaları biliniyor. Bu çabanın en önemli ayağını ise Suriye oluşturuyor. Suriye’ye silah satışları ve daha da önemlisi Rus yetkililerinin Suriye’nin Tartus kentinde kalıcı bir deniz üssü kurmayı planladığına ilişkin açıklamaları, bu geri dönüşün en önemli işaretleri arasında yer alıyor. İsrail (ve belki de ABD) bu çabalardan duyduğu rahatsızlığı bu operasyon vasıtasıyla gösterme ve gözdağı verme amacı taşıyor olabilir. İsrail,Suriye’ye de aynı mesajı vererek, kendi karşısındaki zayıflığını hissettirmek istiyor olabilir.Olayın bir de Türkiye boyutu bulunuyor. İsrail uçaklarının Türk hava sahasını da ihlal ettiği ve yakıt tanklarını Türkiye sınırları içinde bırakmak zorunda kaldığının anlaşılması, Türkiye ile İsrail arasında da gerginliğe neden oldu. Bir süredir yapılması beklenen Suriye Dışişleri Bakanı ziyareti ise hemen olayın ertesinde gerçekleştirildi. Suriye, Türkiye’de İsrail’e karşı destek arayışında. Son zamanlarda gelişmekte olan ilişkiler nedeniyle ve İsrail’in Türk egemenlik sahasını ihlali gibi haklı gerekçeler sayesinde, Türkiye’den beklediği desteği bulmuş durumda. Suriye’nin İsrail’in bir daha böyle bir operasyona kalkışmasını Türkiye’nin de tepki vermesini sağlayarak önlemeye çalıştığı iddia edilebilir.
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.