24 Eylül 2007 Pazartesi

Yerli Neo-conlar Tehlikeli İttifaklar


Değiştir
Başbakan Erdoğan’ın ABD seyahati ilginç yorumlara konu oluyor. ‘Başkan Bush Erdoğan’a randevu vermek istemiyor’ iddialarına bakılırsa, ABD yönetimi Türkiye’ye karşı soğuk ve mesafeli.

Acaba öyle mi? Mesela ABD’nin eli Türkiye’ye mesafeli olabilecek kadar rahat mı? Gerçekten Amerika’dan bakınca Türkiye görünmüyor mu? Yoksa tüm bunlar üzerinde yaşadığımız ülkenin daha önemli hale geldiğini gösteriyor da farkında mı değiliz?

İsrail savaş uçaklarının Suriye’yi bombalamasıyla başlayan süreç, Türkiye’nin zorlu bir döneme girdiğinin işaretiydi. Olayın seyri öyle gelişti ki, sanki bir el Türkiye’ye ‘Bölgedeki büyük çatışmada tarafını seç’ mesajı verdi.

Garip olan ve sağduyu sahibi meslektaşlarımızın dikkat çektiği nokta ise şu: İsrail savaş uçakları hava sahamızı ihlal ediyor, yakıt tankları düşürüyor. ANKA’nın dün aktardığı habere göre bu tanklar belki de kasten bırakılıyor.

Ancak Genelkurmay Başkanlığı’ndan hálá ses çıkmıyor.

Eğer bu bir sınır ihlali değilse, Dışişleri Bakanı Ali Babacan İsrail’e niçin tepki gösterdi. Eğer ortada İsrail’le yapılan birtakım anlaşmalar varsa, bunlardan hükümetin haberi yok mu? Bölgede ateş yükselirken kurumlar arasındaki bu kopukluğun anlamı ne? Sahiden bir iletişim kazası mı? Yoksa içeride iktidarı istediği gibi değiştiremeyenler, dış politikada tehlikeli ittifaklar peşinde mi?

Başbakan’ın ABD seyahatiyle ilgili üretilen haber ve yorumların merkezinde şöyle bir algı var: ‘Erdoğan hükümeti, özellikle dış politikadaki tercihleriyle Amerika’nın ve İsrail’in tepkisini alıyor. İran’la doğalgaz anlaşması, Suriye konusundaki tavrı yüzünden ona karşı mesafe var.’

Bütün bunlar Türkiye’nin elini mi güçlendiriyor, yoksa gerginliği mi artırıyor. Bu sorunun cevabı sadece hükümetin elinde değil. Kabul edelim ki AK Parti döneminde İran ve Suriye ile ilişkilerde ciddi mesafe alındı. Türkiye hiç olmazsa bölgedeki ateşi körükleyecek bir duruş sergilemedi.

Bunu öncelikle akıllarını AK Parti iktidarıyla savaşmakla bozmuş bazı ‘iç güçler’e anlatmak gerekiyor. Lütfen dikkat. Gündemdeki Malezya benzetmelerinin, mahalle baskısı hikayelerinin, laiklik elden gidiyor kampanyalarının sahipleri bu ‘iç güçler’dir.

Umarız yerli neo-conlar, Türkiye’yi İran ya da Suriye konusunda ateşe atacak kadar akıllarını kaçırmamıştır.
Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009