Barzani Özal'ın elini neden öpmüştü?

Bugün Türkiye'ye kafa tutan Barzani'nin Turgut Özal'a ‘Dayı' diye hitap ettiği ve kendisine Kırmızı Pasaport veren Özal'ın elini öptüğü iddia edildi.

Halihazırda terörle mücadelede açıklamalarıyla Türkiye'nin tepkisini toplayan Barzani'ye yönelik bu iddiaya, gazeteci Serkan Oral yeni çıkan 'Kuzey Irak Kapanı' isimli kitabında yer veriyor. Bir dönemin perde arkasını aralamayı amaçlayan kitapta, Türkiye'nin Irak ile komşuluğundan ve dostluğundan bahsederken Turgut Özal'ın özel bir yerinin olduğu vurgulanıyor.

KAYITLARA GEÇTİ

Oral, "Özal'ın bir özelliği de 1990'lı yıllarda Barzani ve Talabani'nin bu kadar sesinin gür çıkmadığı yıllarda onların özelliklerini iyi tartmasıydı. Özal'ın yakın kurmaylarına göre Özal'ın bu ikili üzerinde ağırlığı çok yüksekti. O günlerde konuşulanlara göre, Barzani ve Talabani Özal'a ‘Dayı' diye hitap ediyordu. Hatta baba George Bush ikisiyle görüşmüş, ancak onlar Dayımızdan talimat almadan gitmeyiz' deyip İstanbul'a geri gelmişler. Bu kayıtlara geçen bir bilgiydi" diyor.

Ancak kayıtlara geçmeyen bir başka bilgiyi ise Serkan Oral şöyle açıklıyor: "Bu görüşmelerden sonra 1992 yılında Talabani ve Barzani bugün de çok konuşulan Türk devletinin diplomat ve görevlilerine verdiği ‘kırmızı pasaport'u aldılar. Barzani, Ankara ziyaretinde bu kez gördüğü Özal'ın elini öpüyordu." Oral'a bu bilgiyi aktaransa, o yıllarda Çankaya Köşkü'nde görevli üst düzey bir subay. Şimdilerde devlete bağlı bir kurumda görev yapan subaya göre Barzani, Özal'a sevgisinin ötesinde, Türkiye'nin büyüklüğü karşısında el öpüyordu. O günlerde ikisi de Türkiye'nin Kuzey Irak'ta PKK'ya yönelik sınır ötesi operasyonlarına destek sözü veriyordu. Kitapta petrolcü iş adamı Güntekin Köksal, bugünlerde bölgeye operasyon yapmaya hazırlanan askerin kendisini o dönemde Kuzey Irak'a giderek yatırım yapmaya teşvik ettiğini belirtiyor.

TALABANİ İLE BULUŞMA

K. Irak Kapanı isimli kitapta önemli bir başka olay da gün ışığına çıktı. İşadamı Köksal, Genelkurmay'ın bugün resmen tanımadığı isim olan Talabani ile kendisini buluşturduğunu açıkladı. "... Ama ben tekrar Genelkurmay'a gittim. Genelkurmay'da hadiseyi anlattım. İkinci gelişinde Talabani'yi davet ettiler, bizi buluşturdular ve Talabani de hakikaten çok büyük petrol sahalarını, kendi sahalarını -birinci olarak bize vermek istediği saha hariç ki onu Karamehmet'in şirketi Genel Enerji'ye vermişti- verme kararı aldı. Biz de çok mutlu olduk.''

Vatan