Suna LEE
Çeşitli ülkelerde çok sayıda medya kuruluşu, 2008 yılının odak noktası olarak ABD yerine Çin’i gösteriyor. Artık bir süper güç olarak değerlendirilen Çin, bu ay birçok derginin kapak konusu oldu. Bu yoğun ilginin, 2008 yılında Pekin’de gerçekleştirilecek Olimpiyat Oyunları dahil olmak üzere, Çin’de gerçekleştirilecek çeşitli faaliyetlerle gündeme oturması bekleniyor.
Çin’deki birçok gelişmenin dünya çapındaki etkileri tartışılmaz derecede fazla. Örneğin, yaklaşık 1.3 milyarlık Çin nüfusunun zenginleşmesi, dünyadaki fakirlik oranının büyük ölçüde azalması anlamına geliyor. Ancak, 2008 yılında Çin’i özellikle önemli kılan husus, Çin ile ilgili beklentilerin ve bu beklentiler karşısında Çin’in başarı ve başarısızlıklarının, tüm dünya kamuoyu önünde görünür şekilde sergilenecek olması.
2008 yılında Pekin’de düzenlenecek olan Olimpiyat Oyunları, iki açıdan büyük önem taşıyor. İlk olarak, Olimpiyatlar gelişmiş Çin’i dünyaya tanıtma açısından çok önemli bir fırsat sunuyor. İzleyiciler, 2008 yılı boyunca dünya basınında çok tartışılacak ve bazen de abartılacak güçlü Çin’in gerçek yüzünü görme beklentisi içerisinde olacaklar. Buna karşın Çin Hükümeti Olimpiyat Oyunları fırsatını, mümkün olduğunca olumlu bir imaj sergileyebilmek çerçevesinde değerlendirmek istiyor. Başka bir açıdan bakıldığında, Olimpiyat Oyunları Çin Hükümeti üzerinde birtakım baskı unsurları da oluşturuyor. Özellikle, dış medyanın Çin’deki çevre sorunları ve insan hakları ihlalleri gibi konular üzerinde durması, Çin Hükümeti’ni bu alanlarda gelişme sağlama yönünde çaba sarf etmeye zorluyor. Örneğin, Çin’in, yakın ekonomik ilişki içerisinde olduğu Sudan’da mevcut hükümetin insan haklarına aykırı tavırlarına göz yumması, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nın boykot edilmesine yönelik çok sayıda çağrıya yol açmıştı. Giderek ivme kazanan bu tür eleştiriler, Çin’in önceden karşı çıktığı Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Sudan’da yerleştirilmesini şimdi onaylamasına yol açan önemli nedenler arasında yer alıyor. Benzer şekilde, Çin’deki çevre sorunları ile ilgili baskılar, Çin Hükümeti’nin Pekin başta olmak üzere şehirlerindeki hava kirliliği “Yeşil Olimpiyat Oyunları” sloganı altında azaltmak için yürüttüğü çeşitli çalışmaları büyük ölçüde motive ediyor.
2008 yılında Çin’de gerçekleşecek bir başka önemli olay ise, Mart ayında düzenlenecek 11’inci Ulusal Halk Kongresi’nin birinci toplantısı. Çin siyaseti ve yasal sistemi açısından büyük önem taşıyan ve 5 Mart’ta başlaması planlanan Ulusal Halk Kongresi’nde Çin, gelecekteki yeni devlet liderlerini seçecek. Kongre’de reform planları daha da detaylandırılacak, eğitim ve sağlık güvencesi sistemi gibi alanlarda yapılan reformların çerçevesi genişletilecek. Örneğin, 1992 yılında başlatılan sağlık güvence sisteminin 2008 yılında tüm kırsal bölgeleri de kapsayabilmesi için düzenlemeler yapılacak.
2008 yılının Çin ekonomik reform tarihinin 30. yıl dönümüne denk gelmesi, Çin’in bu alandaki başarılı siyasetini dış dünyaya göstermesi açısından da güzel bir zamanlama olarak değerlendiriliyor. Nitekim, Çin’in bir süper güç olmasında asıl etken, 1978’de Deng Xiao Ping tarafından başlatılan ve son 30 yıl boyunca başarıyla devam ettirilen ekonomik reform çabaları. Hu Jintao’nun yeni yıl kutlama konuşması sırasında yaptığı bazı açıklamalar, ekonomik ve siyasi reformlar arasındaki en ideal ve uyumlu formülün arayışı içerisinde olan Çin’in bundan sonra atacağı adımlar hakkında ipuçları içeriyor. Hu, 1 Ocak 2008 tarihinde yaptığı konuşma sırasında, son 30 yıl boyunca devam eden reformun “daha da ileriye götürülmesi için” çaba sarf edeceğinin ve geri dönüşün söz konusu olmayacağının altını çizmişti. 2008 yılı boyunca Çin hükümeti tarafından sürekli olarak vurgulanacak olan Çin’in söz konusu reform bağlamındaki başarılarının, sistemleri tam demokratik olmayan fakat Çin’inkine benzer reform çabaları içerisinde olan diğer Asya-Pasifik ülkelerini de etkilemesi bekleniyor.
ASAM
Çeşitli ülkelerde çok sayıda medya kuruluşu, 2008 yılının odak noktası olarak ABD yerine Çin’i gösteriyor. Artık bir süper güç olarak değerlendirilen Çin, bu ay birçok derginin kapak konusu oldu. Bu yoğun ilginin, 2008 yılında Pekin’de gerçekleştirilecek Olimpiyat Oyunları dahil olmak üzere, Çin’de gerçekleştirilecek çeşitli faaliyetlerle gündeme oturması bekleniyor.
Çin’deki birçok gelişmenin dünya çapındaki etkileri tartışılmaz derecede fazla. Örneğin, yaklaşık 1.3 milyarlık Çin nüfusunun zenginleşmesi, dünyadaki fakirlik oranının büyük ölçüde azalması anlamına geliyor. Ancak, 2008 yılında Çin’i özellikle önemli kılan husus, Çin ile ilgili beklentilerin ve bu beklentiler karşısında Çin’in başarı ve başarısızlıklarının, tüm dünya kamuoyu önünde görünür şekilde sergilenecek olması.
2008 yılında Pekin’de düzenlenecek olan Olimpiyat Oyunları, iki açıdan büyük önem taşıyor. İlk olarak, Olimpiyatlar gelişmiş Çin’i dünyaya tanıtma açısından çok önemli bir fırsat sunuyor. İzleyiciler, 2008 yılı boyunca dünya basınında çok tartışılacak ve bazen de abartılacak güçlü Çin’in gerçek yüzünü görme beklentisi içerisinde olacaklar. Buna karşın Çin Hükümeti Olimpiyat Oyunları fırsatını, mümkün olduğunca olumlu bir imaj sergileyebilmek çerçevesinde değerlendirmek istiyor. Başka bir açıdan bakıldığında, Olimpiyat Oyunları Çin Hükümeti üzerinde birtakım baskı unsurları da oluşturuyor. Özellikle, dış medyanın Çin’deki çevre sorunları ve insan hakları ihlalleri gibi konular üzerinde durması, Çin Hükümeti’ni bu alanlarda gelişme sağlama yönünde çaba sarf etmeye zorluyor. Örneğin, Çin’in, yakın ekonomik ilişki içerisinde olduğu Sudan’da mevcut hükümetin insan haklarına aykırı tavırlarına göz yumması, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nın boykot edilmesine yönelik çok sayıda çağrıya yol açmıştı. Giderek ivme kazanan bu tür eleştiriler, Çin’in önceden karşı çıktığı Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Sudan’da yerleştirilmesini şimdi onaylamasına yol açan önemli nedenler arasında yer alıyor. Benzer şekilde, Çin’deki çevre sorunları ile ilgili baskılar, Çin Hükümeti’nin Pekin başta olmak üzere şehirlerindeki hava kirliliği “Yeşil Olimpiyat Oyunları” sloganı altında azaltmak için yürüttüğü çeşitli çalışmaları büyük ölçüde motive ediyor.
2008 yılında Çin’de gerçekleşecek bir başka önemli olay ise, Mart ayında düzenlenecek 11’inci Ulusal Halk Kongresi’nin birinci toplantısı. Çin siyaseti ve yasal sistemi açısından büyük önem taşıyan ve 5 Mart’ta başlaması planlanan Ulusal Halk Kongresi’nde Çin, gelecekteki yeni devlet liderlerini seçecek. Kongre’de reform planları daha da detaylandırılacak, eğitim ve sağlık güvencesi sistemi gibi alanlarda yapılan reformların çerçevesi genişletilecek. Örneğin, 1992 yılında başlatılan sağlık güvence sisteminin 2008 yılında tüm kırsal bölgeleri de kapsayabilmesi için düzenlemeler yapılacak.
2008 yılının Çin ekonomik reform tarihinin 30. yıl dönümüne denk gelmesi, Çin’in bu alandaki başarılı siyasetini dış dünyaya göstermesi açısından da güzel bir zamanlama olarak değerlendiriliyor. Nitekim, Çin’in bir süper güç olmasında asıl etken, 1978’de Deng Xiao Ping tarafından başlatılan ve son 30 yıl boyunca başarıyla devam ettirilen ekonomik reform çabaları. Hu Jintao’nun yeni yıl kutlama konuşması sırasında yaptığı bazı açıklamalar, ekonomik ve siyasi reformlar arasındaki en ideal ve uyumlu formülün arayışı içerisinde olan Çin’in bundan sonra atacağı adımlar hakkında ipuçları içeriyor. Hu, 1 Ocak 2008 tarihinde yaptığı konuşma sırasında, son 30 yıl boyunca devam eden reformun “daha da ileriye götürülmesi için” çaba sarf edeceğinin ve geri dönüşün söz konusu olmayacağının altını çizmişti. 2008 yılı boyunca Çin hükümeti tarafından sürekli olarak vurgulanacak olan Çin’in söz konusu reform bağlamındaki başarılarının, sistemleri tam demokratik olmayan fakat Çin’inkine benzer reform çabaları içerisinde olan diğer Asya-Pasifik ülkelerini de etkilemesi bekleniyor.
ASAM


0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.