9 Nisan 2008 Çarşamba

Teröristleri 100 yıldır baştacı ediyorlar


Değiştir
Erhan AFYONCU
Avrupa Adalet Divanı, Türkiye'yi şok edici bir karara imza atarak binlerce masum insanın katili PKK'yı terörist listesinden çıkardı. Aslında biraz tarih bilenler için garp cephesinde değişen bir şey yok. Avrupalılar 100 yıldır teröristleri baş tacı ediyorlar.

Avrupa Adalet Divanı'nın PKK'yı terörist listesinden çıkarması Türkiye'de şok etkisi yarattı. Ancak biraz tarih bilenler bu duruma hiç şaşırmadılar. Zira Avrupa önceki asırlarda da bize karşı faaliyet gösteren teröristleri baş tacı ederdi. Ermeniler, Avrupalılar'ın kışkırtmalarıyla 19. yüzyılın sonlarına doğru bağımsız olabilmek için Taşnak ve Hınçak komiteleriyle çeşitli isyanlar çıkardılar.

NAMLUNUN UCUNDAKİ SULTAN

Dönemin hükümdarı İkinci Abdülhamid Ermeniler'e taviz vermeyip bağımsızlık yolunu tıkayınca Ermeni teröristler sultanı en büyük düşman olarak gördüler. Taşnakçılar, 1904'te Sofya'da kongrelerinde,başta İstanbul olmak üzere Osmanlı topraklarında eylemler yapılmasını kararlaştırdılar. Ermeni teröristler bu defa kendilerine en büyük engel olarak gördükleri Sultan İkinci Abdülhamid'i hedef olarak seçmişlerdi. Anarşist Belçikalı Edouard Joris ile anlaşıp, suikast hazırlıklarına başladılar.

İkinci Abdülhamid'e yapılan suikast teşebbüsünü Türkiye'nin en önemli tarihçilerinden Prof. Dr. Vahdettin Engin Yeditepe Yayınevi'nden çıkan "Kurtlar Sofrası'nda Osmanlı" isimli kitabında teferruatlı olarak anlatır. Ermeni teröristler, uzun süren takip sonucunda İkinci Abdülhamid'in Cuma selamlığında eylemi gerçekleştirmeyi kararlaştırdılar. Sultanın camiden çıkıp arabasının yanına varması 1 dakika 42 saniye tutmaktaydı. Saatli bomba yerleştirilmiş bir araba cami dışına getirilecek ve padişahın arabası geçerken patlatılacaktı.

ŞEYHÜLİSLAM, İKİNCİ ABDÜLHAMİD'İ ÖLÜMDEN KURTARDI

Teröristler, 21 Temmuz 1905 Cuma günü 80 kilo patlayıcı madde ihtiva eden bombalı arabalarıyla Yıldız Camii'ne geldiler. Plan görünüşte işliyordu. Ancak namaz bitiminde Şeyhülislam Cemalettin Efendi, İkinci Abdülhamid'in yanına gelerek, sultanı lafa tuttu. Bu arada saatli bomba, müthiş bir gürültü ile patladı. Cemalettin Efendi tarafından tesadüfen birkaç dakika oyalanan İkinci Abdülhamid suikasttan kıl payı kurtulmuştu. Ancak çevredeki 26 kişi hayatını kaybetmiş, 56 kişi ise hafif veya ağır şekilde yaralanmıştı.

Ayrıca 20 kadar hayvan ölmüş, birçok araba enkaz haline gelmişti. Suikast teşebbüsü ülke içinde ve dışında büyük yankı uyandırdı. Soruşturmanın başlamasından kısa bir süre sonra Edouard Joris ve bazı suçlular yakalandı. Bazı teröristler ise yurt dışına kaçmayı başardılar. Edouard Joris, sorguda suikast teşebbüsünün bütün ayrıntılarını anlattı. Tutuklamaların açıklanmasından Osmanlı yönetimi Avrupalı diplomatların baskınına uğradı."Joris sivildir, sivil hakimler yargılasın" diye tutturdular. Hükümet baskılar üzerine sivil bir soruşturma komisyonu kurdu.

TERÖRİSTİMİZİ VERİN

Mahkemeye çıkarılan Belçikalı Edouard Joris'in idam cezasına çarptırılacağı muhakkaktı. Ancak karar verilmeden bir gün önce 17 Aralık 1905'te Belçika'nın İstanbul Büyükelçisi, Osmanlı hükümetine başvurarak, 3 Ağustos 1838 tarihli anlaşmaya istinaden sanığın iadesini istedi. Mahkeme Edouard Joris'i idama mahkum etti. Büyükelçi de Osmanlı hükümetine tekrar başvurarak, cezasını Belçika'da çekmek üzere, Joris'in kendisine teslimini istedi. Osmanlı yönetimi 3 Ağustos 1838 tarihli anlaşmanın Belçika'ya böyle bir hak tanımadığını beyan ederek isteği reddetti.

Belçika hükümeti ise Joris'in teslimini, hak ettiği bir cezadan kurtarmak maksadıyla istemediklerini, antlaşma ile kendilerine bahşedilmiş haklardan vazgeçmek istemediklerini söylüyordu. Ancak Belçika'nın elinde olan Fransızca metin ile Türkçe metin arasında farklılık varsa, geçerli kabul edilecek nüsha Türkçe olanıydı. Türkçe antlaşma metninde ise ceza davaları söz konusu olduğunda Belçika'ya hiçbir şekilde yargılama hakkı tanınmamaktaydı. Osmanlı hükümeti, Osmanlı mahkemelerinde cezalandırılıp, mahkumiyetlerine Osmanlı cezaevlerinde tamamlayan Fransız, Rus, İngiliz, İtalyan ve Avusturya uyruklu yabancıların bir listesine de Belçika'ya sundu.

Belçikalı anarşisti geri vermemek için bir süre daha direndi. Ancak, sonuç haklı olanın değil güçlü olanındı. Artık güçsüz bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu, diğer Avrupa başkentlerinden de Belçika'yı destekler yolda talepler gelmeye ve bu talepler tehdit halini almaya başlayınca Batı dünyasının baskılarına boyun eğdi. Sultan Abdülhamid, canına kasteden Joris'in idam cezasını önce müebbed hapse çevirdi, sonra da affetti. Charles-Edouard Joris Belçika'ya iade edilmedi ama pasaportu verilerek Avrupa'ya gönderildi. Onlarca kişinin katili bir terörist serbest kalmıştı. Kan dökmekten hoşlanmayan padişahımız, canına kasteden katili affetme yüceliğini gösterdi diye resmi bir bildiriyle meselenin üstünü kapattık.

HER ŞEYİ ANLATTI

Charles-Edouard Joris, sorguda olan biten her şeyi anlatınca olayın bütün safahatı aydınlanmıştı. Sofya'da suikast kararı aldıktan sonra Terörist Kendiryan, Singer fabrikası memurlarından Belçikalı anarşist Joris ile temas kurmuştu. Kendiryan, Joris, Samuel Fain, Robine Fain ve Lipa Rips İstanbul'da bir ev kiralayarak günlerce suikast planını tartıştılar. Bombalı arabayla suikasta karar verilince, Viyana'dan istedikleri gibi bir fayton satın alındı. İstanbul'a gönderilen araba, gümrükten çıkarılarak Silviyo Ricci'nin önceden seçmiş olduğu Şişli'de bir ahıra kondu.

Teröristler, Rus konsolosluğundan temin ettikleri sahte izinle Yıldız Camii'ndeki Cuma selamlıklarına defalarca gidip, yabancılara ayrılan yerden, Padişaha ne şekilde suikast yapılabileceğini hesapladılar. Sonunda araba içine yerleştirilmiş bir saatli bombanın Padişahın arabasının yanında patlatılmasına karar verdiler. Paris'te satın alınan bomba birçok ayrı paket hâlinde parça parça olarak Atina ve Varna yoluyla İstanbul'a getirtildi. Gerek arabanın satın alınması, gerekse suikasta yönelik harcamaların toplamı 300 bin frangı bulmuştu. Para, Amerika, Rusya ve Bulgaristan'daki Ermeniler tarafından temin edilmişti. Suikastın gerçekleştirileceği gün titreşimi önlemesi için tekerlerine lastik takılmış araba Yıldız Camii'ne getirildi. Arabadaki saatli bomba Padişahın camiden çıkıp kendi arabasının yanına geleceği zamana göre ayarlandı. Her şey önceden planlandığı gibi yolunda gidiyordu. Fakat İkinci Abdülhamid o gün her zamankinden farklı olarak namaz çıkışı biraz oyalanınca, önceden kurulmuş olan saatli bomba patladı ve suikast başarısız oldu.

Bugün
Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009