Anadolu eşsiz kültür zenginlikleriyle dolu. Günümüze kadar ulaşan binlerce kültür varlığından biri olan çiniyi konu edinen Anadolu Toprağının Hazinesi: Çini / Selçuklu ve Beylikler Çağı, kazılarda yeni bulunmuş pek çok çini örneğini ilk kez yayınlıyor
Anadolu’yu turkuvaz ışıltılar saçan çiniler yurdu haline getiren Selçukluların eserleri sıradan duvar bezemeleri, basit el işçiliği ürünleri değil, yaratıcılarının övünçle imzaladıkları birer yüksek sanat eseriydi. Selçuklular bu toprakları, ondan yarattıkları eserlerin müzesi haline getirmişti. Şimdi savaştan çıkmış gibi hazin durumlarına bile dikkatli bir bakış, o günlerin görkemini gözümüzün önüne getirmektedir.’ Bu satırlar Kale Grubu Kültür Yayınları’nın yeni kitabı olan Anadolu Toprağının Hazinesi: Çini / Selçuklu ve Beylikler Çağı’na ait... Selçuklu ve Beylikler dönemine ilişkin kaplamalık malzeme olarak çininin ele alındığı literatür-deki ilk kitap olan Anadolu Toprağının Hazinesi: Çini / Selçuklu ve Beylikler Çağı ile birlikte, kazılarda yeni bulunmuş pek çok çini örneği ilk kez yayınlanıyor. Prof. Dr. Rüçhan Arık ve Prof. Dr. Oluş Arık’ın kaleme aldığı kitapta müze ve koleksiyon malzemesinden farklı olarak yeri, yeni kazı buluntusu ‘birinci el’ denebilecek eserler ilk kez tanıtılıyor. Kubad Abad Saray kazılarında ilk kez ortaya çıkan seramik deposundaki çini eserler hakkında fotoğraflar ve bilgiler yer alıyor.
SARAYDA KULLANILDI
Çini sanatını Anadolu’ya Selçuklular getirdi. Daha önce burada, hatta orta ve yakın doğuda, Abbasilerin kısa ömürlü parlayışı dışında bu sanat yoktu. Anadolu Selçuklu çinilerini stil ve tema bakımından iki gruba ayırmak mümkün: Tek renkli sırlı çini levhalar ve bunlardan uygun biçimlerde kesilerek hazırlanan mozaik çiniler
birinci grup. Bunlarla geometrik, stilize bitkisel motif ve kompozisyonlar, yani hep soyut temalı bezemeler meydana getirmiştir.
Çeşitli biçimlerde levhalar üzerine bitki, hayvan ve insan figürleri tasvir edilerek sırlanmış çiniler ise ikinci grubu oluşturuyor. Bunlar genellikle saraylarda kullanılmıştır. Bu nedenle saray çinileri olarak anılırlar. Kamu yapılarında ise ilke olarak birinci gruptaki çiniler kullanılmıştır. Bugün pek çoğu yok olan Selçuklu’nun bu zengin mirasına üç düşman katliam uygulanmış: İhmal, bilinçsiz yapılanma hırsı, bilinçsiz restorasyon furyası... Çini konusunda bir arşiv niteliği taşıyan bu kitapta yer alan eserlerin bu katliamdan nasibini almamasını Prof. Dr. Rüçhan Arık ve Prof. Dr. Oluş Arık’ın ortak dileği. Tıpkı diğer kültürel mirasımıza sahip çıkmak isteyenlerin olduğu gibi...
Star Gazete
Anadolu’yu turkuvaz ışıltılar saçan çiniler yurdu haline getiren Selçukluların eserleri sıradan duvar bezemeleri, basit el işçiliği ürünleri değil, yaratıcılarının övünçle imzaladıkları birer yüksek sanat eseriydi. Selçuklular bu toprakları, ondan yarattıkları eserlerin müzesi haline getirmişti. Şimdi savaştan çıkmış gibi hazin durumlarına bile dikkatli bir bakış, o günlerin görkemini gözümüzün önüne getirmektedir.’ Bu satırlar Kale Grubu Kültür Yayınları’nın yeni kitabı olan Anadolu Toprağının Hazinesi: Çini / Selçuklu ve Beylikler Çağı’na ait... Selçuklu ve Beylikler dönemine ilişkin kaplamalık malzeme olarak çininin ele alındığı literatür-deki ilk kitap olan Anadolu Toprağının Hazinesi: Çini / Selçuklu ve Beylikler Çağı ile birlikte, kazılarda yeni bulunmuş pek çok çini örneği ilk kez yayınlanıyor. Prof. Dr. Rüçhan Arık ve Prof. Dr. Oluş Arık’ın kaleme aldığı kitapta müze ve koleksiyon malzemesinden farklı olarak yeri, yeni kazı buluntusu ‘birinci el’ denebilecek eserler ilk kez tanıtılıyor. Kubad Abad Saray kazılarında ilk kez ortaya çıkan seramik deposundaki çini eserler hakkında fotoğraflar ve bilgiler yer alıyor.
SARAYDA KULLANILDI
Çini sanatını Anadolu’ya Selçuklular getirdi. Daha önce burada, hatta orta ve yakın doğuda, Abbasilerin kısa ömürlü parlayışı dışında bu sanat yoktu. Anadolu Selçuklu çinilerini stil ve tema bakımından iki gruba ayırmak mümkün: Tek renkli sırlı çini levhalar ve bunlardan uygun biçimlerde kesilerek hazırlanan mozaik çiniler
birinci grup. Bunlarla geometrik, stilize bitkisel motif ve kompozisyonlar, yani hep soyut temalı bezemeler meydana getirmiştir.
Çeşitli biçimlerde levhalar üzerine bitki, hayvan ve insan figürleri tasvir edilerek sırlanmış çiniler ise ikinci grubu oluşturuyor. Bunlar genellikle saraylarda kullanılmıştır. Bu nedenle saray çinileri olarak anılırlar. Kamu yapılarında ise ilke olarak birinci gruptaki çiniler kullanılmıştır. Bugün pek çoğu yok olan Selçuklu’nun bu zengin mirasına üç düşman katliam uygulanmış: İhmal, bilinçsiz yapılanma hırsı, bilinçsiz restorasyon furyası... Çini konusunda bir arşiv niteliği taşıyan bu kitapta yer alan eserlerin bu katliamdan nasibini almamasını Prof. Dr. Rüçhan Arık ve Prof. Dr. Oluş Arık’ın ortak dileği. Tıpkı diğer kültürel mirasımıza sahip çıkmak isteyenlerin olduğu gibi...
Star Gazete
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.