27 Ağustos 2007 Pazartesi

Batı’nın düşman arayışı: İslam kurtuluyor!..


Değiştir
Ardan ZENTÜRK-
1991’de Sovyetler Birliği’nin ani dağılışı sonucunda liberal demokrasi cephesini birarada tutabilmek için hızla düşman arayışına giren Batı açısından radikal İslam bir numaralı kurtarıcı olmuştu...
Amerika-Avrupa ittifakı için ortak düşmanı bulmak ve bulunan bu düşmana göre güvenlik stratejilerini yeniden oluşturmak hayati önemdeydi... Nitekim, Francis Fukuyama gibi liberal demokratik cephenin komünizm karşısındaki zaferini ‘ Tarihin Sonu’ olarak niteleyenler bile ortaya çıkarken, Pentagon ve Batı Avrupa’daki NATO askeri yapılanması çareyi, Samuel Huntington’un her tarafından zorlama teori renkleri sızan ünlü ‘ Medeniyetler Çatışması’ tezinin şemsiyesi altına sığınmaya çalışıyordu...
Öyle ya...
1945-91 yılları arasını komünizm tehditi altında geçirmiş liberal demokratik sistemin ortaklarını ortak idealler doğrultusunda birarada tutacak ortak düşman en iyi bu tür bir teorinin sonucunda bulunabilirdi...
Bulundu da: Radikal İslam...
Usame bin Ladin liderliğindeki El-Kaide grubunun, hazırlanış ve gerçekleştiriliş biçimi bugün hala çok ciddi soru işaretleri taşıyan ünlü 11 Eylül saldırıları da bu görüşü sağlamlayan gelişme olarak tarihe geçti...
Washington ve bağlantısındaki Avrupalı başkentler açısından yüksek orandaki askeri harcamaların sürdürülmesi, en son teknoloji ürünü araç-gereçle donatılmış orduların da denizaşırı bölgelerde görevlendirilmesi açısından yeterli neden bulunmuştu...
Afganistan ve Irak işte bu tür arayışların ve stratejilerin doğrultusunda gümbürtüye gitti...
Müslümanlar...Dünyanın dört bir yanında ırkçı saldırıların kurbanları olacak şekilde hedef tahtasına yerleştirildiler...
Neyse...
Yaşanılan bunca belalı gelişmeden sonra artık, liberal demokrasinin ortak düşmanlığı sıralamasında İslamiyet’in ‘ikinci sıraya’ gerilediğini görmeye başladık...
İşareti veren, İsrail, Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Kürsüsü öğretim üyelerinden Prof.Dr.Azar Gat oldu...
Amerikan dış politikasının önümüzdeki on yıllara dönük ana rotalarının çizildiği ünlü Foreign Affairs dergisinin son sayısında ‘Otoriter Büyük Güçlerin Geri Dönüşü’ başlıklı yazısıyla yeni ortak düşmanın Asya topraklarında şekillenmekte olduğunu işaret etti: Rusya ve Çin...
Prof. Dr. Azar Gat’ın yazısının ana noktaları şöyle:
1.Liberal demokrasi bugüne kadar iki kez büyük tehdit aldı: 2.Dünya Savaşı’nın kapitalist otoriter güçleri Nazi Almanya’sı ile Japon İmparatorluğu ve Sovyetler Birliği...
2.ABD-Avrupa ittifakı en çok 2’nci Dünya Savaşı’nda zorlandı.Çünkü Almanya ve Japonya, kapitalist ekonomiyi son derece etkili bir şekilde kullanarak savaş güçlerini ayakta tutabiliyorlardı. Yenilgileri, insan ve doğal kaynaklarının sınırlı olmasından kaynaklandı. Buna karşılık, doğal ve insani kaynakları yüksek olan Sovyetler Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki komünizm ekonomik sistem olarak kendini yenileyemediği için tek kurşun bile atmadan çöktü, liberal demokrat cephe Soğuk Savaşı daha rahat kazandı.
3.Günümüz Rusya ve Çin’i, kapitalizmi çok iyi kullanan, doğal kaynaklarıyla destekleyen birer ‘otoriter güç’ olarak yükselmektedirler. Dünya sistemi, en son 1945 yılında görmüş olduğu ‘kapitalist otoriter güç’ kavramıyla yeniden buluşmaktardır. Bu iki gücün Nazi Almanya’sı ve İmparatorluk Japonya’sına göre üstünlükleri insan ve doğal kaynaklar bakımından birer ‘dev’ olmalarıdır.
4.Rusya ve Çin’in birer kapitalist otoriter güç olarak ekonomik açıdan yıkılmaları imkansızdır. Fakat uluslararası düzeyde sergiledikleri görüntü, pek çok gelişmekte olan ülkeyi liberal-demokrat cepheden ‘otoriter cepheye’ çekebilecek niteliktedir. Bu nedenle, ABD liderliğindeki liberal demokrat kanat 1945 öncesi döneme benzer tehdit algılamaya başlamıştır.
Yazara göre, durum bu...
Sahi... Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin önüne koyduğu demokratikleşme kriterlerinden ürküp, yeni ittifak arayışlarını Rusya ve İran’a yönlendirenler vardı di’mi bu ülkede...
26.08.2007 -Star Gazetesi
Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009