5 Eylül 2007 Çarşamba

Atatürk'ün Sivas'tan padişaha bağlılık bildirisi


Değiştir
Ünal TANIK
4-11 Eylül 1919 tarihlerinde toplanan Sivas Kongresi, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasıyla yakılan meşalede en önemli kilometre taşlarından birini oluşturdu. Amasya Genelgesi ve Erzurum Kongresi’nde ortaya konan görüşlerin somutlaştırılmasında ise dönüm noktası oldu. Bu Kongre’de bir gazete çıkarılması kararlaştırıldı ve Mustafa Kemal’in denetiminde hazırlanan İrade-i Milliye’nin ilk nüshası 14 Eylül’de yayınlandı. İrade-i Milliye’nin iki önemli yönü var. Bunlardan birisi, Sivas Kongresi’nde alınan bir kararla çıkarılması, ikincisi ise ilk 16 sayısının bizzat Mustafa Kemal tarafından hazırlanması. Sivas Belediyesi, bugüne kadar ihmal edilen bir işi hayata geçirdi ve Doç. Alim Yıldız başkanlığındaki bir heyete İrade-i Milliye gazetesinin tıpkı basım ve yeni harflere aktarılmış şeklini hazırlattı. Buruciye Yayınları’ndan çıkan çalışmada, bugüne kadar bu alanda yapılan bölük pörçük çalışmalar bir kenara bırakılmış ve yeni baştan titiz bir eser ortaya konmuş. Bir tarafta gazenenin Osmanlıca tıpkı basımı, diğer tarafta bugünkü harflere aktarılmış şekli. İsteyen istediğinden takip edebiliyor.
***
Bugüne kadar Mustafa Kemal’in, Anadolu’ya geçişinin hep hükümdara rağmen yapıldığı tezi ortaya kondu. Yıllarca buna inandırıldık. Son yıllarda aksini ortaya koyan bazı belgeler kamuoyuna sunuludu. Atatürk’ün bizzat çıkardığı İrade-i Milliye nüshalarında bazı noktaları net bir şekilde görüyoruz. Sadrazam Ferit Paşa’ya duyulan öfke en galiz ifadelerle yer alıyor. Ama hükümdarın adının geçtiği her ifade en büyük saygıyı ortaya koyuyor. 28 Eylül’de yayınlanan 4. nüshasında ise Kuva-yı Milliye hareketinini bugüne kadar bizlerden gizlenen bir yönünü görüyoruz. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Hey’et-i Temsiliyesi imzası ile yazılan bir yazı, ezber bozacak nitelikte. Yazıda, padişahın “bir ecnebi muhabire” verdiği röportajda “milletle beraber” olduğunu ifade ettiği hatırlatılıyor ve hükümdarın “Milletin mukaddesatını müdafaa için pençeleşmeye âmâde olduğunu” dile getirdiği belirtilerek milli mücadeleyi desteklediğinin altı çiziliyor: “Padişahımız, Anadolu harekatının tamamıyla meşru olduğunu ilan ederek cereyan-ı mevcudu lütfen teşvik etmekte ve iştirak-ı hümayunlarıyla takviye buyurmaktadır.” Nitekim, “Damat Ferit kabinesi” olarak adlandırılan İstanbul hükümeti ile ilgili olan sorunların da Sadrazam Ali Rıza Paşa’nın Ekim ayında göreve gelmesi ile ortadan kalktığını yine İrade-i Milliye’den görüyoruz. Gazetenin 6. sayısında Ali Rıza Paşa’nın 12 üyeli kabinesinin gelişi büyük bir sevinçle duyuruluyor. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Hey’et-i Temsiliyesi Namına Mustafa Kemal imzası ile bir açık mektup yayınlanıyor. Gazetenin ikinci nüshası, hükümetle ilişkilerin kesildiğinin açıklandığı “Fetit Paya Kabinesi ile kat-ı münasebet” manşeti ile çıkarken, yeni başbakana bizzat Mustafa Kemal’in ifadeleriyle övgüler dizilmekte. Atatürk, yeni hükümetin padişahın itimadına mazhar olduğunu dile getiriyor ve hükümeti zor durumda bırakacak hiçbir şey yapmayacağı taahhüdünde bulunuyor: “Millet, zat-ı akdes hilafetpenahînin mazhar-ı emn ve itimadı olan zat-ı fehametpenâhîleriyle rüfeka-yı kiramınızı müşkül vaziyette bırakmaktan katiyen mütevakki olup, bilakis tamamen muzahir olmasına bütün samimiyetiyle hazırdır.”
***
Atatürk’ün Anadolu’da yaktığı ateş, yeni bir cumhuriyetin temellerini attı. Bazı tarihi gerçekleri gizleyerek Atatürkçülük yapanlar, en başta onun yaptıklarına saygısızlık ediyor. Gerçekleri belli bir kesimden belli bir süre ile gizlemek mümkün. Ama bir gerçeği, bütün toplumdan ilanihaye gizleyemezsiniz.
Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009