Ardan ZENTÜRK
Avrupa’nın bugünlerde iki noktada başı ciddi şekilde dertte: Avrasya coğrafyasında yükselen ayrılıkçı ve bağımsızlıkçı hareketler ile uğraşmak...Ve ‘yükselen milliyetçiliğe dur demek...
Mesela...
Ulusal televizyon kanalı RTBF’in yaklaşık on ay önce bir televizyon programında ‘ülkenin Flaman kesiminin bağımsızlık ilan ettiğini’ ve ‘Belçika devletinin öldüğünü’ flaş haber olarak duyurmasının ardından binlerce kişinin sokağa döküldüğü Belçika’da, ‘ülke bölündü’ haberleri gündemin en üst sırasında yer alıyor. Geçen Aralık ayında ekrana taşınan televizyon programının, ‘tesadüfen’ değil, ‘ülke gerçeklerine uygun şekilde hazırlandığı’nı söyleyen RTBF yetkilileri, söylediklerinde haklı çıktılar.
Flaman- Valon çatışmasının her an yeniden alevlenmeye hazır olduğu Belçika’da, Haziran ayında yapılan genel seçimlerde elde ettiği başarının ardından hükümeti kurmakla görevlendirilen Leterme’nin, ülkenin güneyinde yaşayan ve Fransızca konuşan Valonları, kurmak istediği Flaman Hristiyan Demokrat- Valon liberal demokrat koalisyon hükümetinde yer almaya ikna edememesiyle ülkede bölünme kaygısı yeniden şiddetlendi. Sosyalistlerin muhalefete itileceği Hristiyan Demokratlar ile Valon liberal partileri arasında kurulacak koalisyon hükümeti pazarlıklarını çıkmaza sürükleyen konu ise Leterme’nin Flamanlara daha çok yetki ve daha çok özerklik öngören anayasa reformu planları. Koyu bir Flaman olan 46 yaşındaki Leterme, Valonları taraflı olmakla suçluyor ve Belçika’nın ‘kritik’ durumundan Flamanları değil ‘devletin geleceği adına reform yapılması için Flaman hedeflerine geçit vermeyen’ Valonları sorumlu tutuyor.
Babası Valon, annesi Flaman olan Leterme, Flaman-Valon ayrılığını körükleyen isimlerin başında geliyor. Nitekim ayrılıkçı siyasi yaklaşımı ve siyasi gaflarıyla tanınan Leterme, 2006 yılında Flaman hükümeti başbakanı olarak konuştuğu Fransız gazetelerinden birinde Belçika için ‘tarihin bir kazası’ olduğunu, Flaman ve Valonlar arasında ‘kral, futbol takımı ve bira ortaklığından başka hiçbir şey’ kalmadığını söylemişti.
Şimdi Avrupa Birliği’nin merkezinde gündeme taşınan bölünme formülü ise ‘Çekoslavakya modeli’. Geçen Aralık ayında Belçika devletinin öldüğü hakkında yaptığı kurgu haberin ardından Flaman devlet televizyonu RTBF, Çekoslovakya’nın 1993 yılında ‘altı ayda’ ve ‘kolaylıkla’ bölündüğünü izleyicilerine hatırlatarak Belçika için Çekoslovakya bölünme modeli üzerinde ısrarla duruyor.
İyi mi...
Ama durun bitmedi...
l Dağlık Karabağ: Ermeniler tükeniyor...
Sovyetler Birliği ve mirasçısı Rusya’nın ‘böl ve yönet’ taktiklerinin bir numaralı kurbanı olarak değerlendirilen Dağlık Karabağ’daki gelişmeler, bölgedeki Ermeni nüfusunun gidirek umutlarını Ermenistan ve Rusya’dan kestikleri bir noktaya tırmanıyor. Geçtiğimiz günlerde uluslararası camiadan gelen tepkilere ve Erivan’dan gözlenen soğuk yaklaşımlara karşın fiili cumhurbaşkanlarını seçen Dağlık Karabağ’daki 130 bin Ermeni, çareyi, kaderlerinin tayin edildiği görüşmelere doğrudan katılma talebinde buldu.
l Abhazya: Kosova’nın gölgesinde zor günler...
Gürcistan ilegerçekleştirdiği savaş sonucunda fiili bağımsızlığını elde eden fakat Rusya dışında hiç bir ülkenin kesin desteğini sağlayamayan Abhazya’da da son gelişmeler ciddi endişe yaratıyor. Başlangıçta, Balkanlar’ın benzer bölgesi Kosova ile benzetilmekten siyasi çıkar uman Abhazya yönetimi, Rusya’nın Kosova politikası karşısında her geçen gün biraz daha zorlanıyor. Rusya, ‘kardeş ülke’ olarak gördüğü Sırbistan’ın talepleri doğrultusunda Kosova’nın bağımsızlığına karşı çıkıyor. Bu politikasını da, Çeçenistan başta, bazı Rus olmayan özerk bölgelerin kendisinden bağımsızlık talep etmesine karşı geliştiriyor. Abhazya ise, gelişmelerin her geçen gün Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü savunan Türkiye gibi ülkelerin talepleri doğrultusunda yaşandığını belirterek öncelikle ‘Kosova’nın bağımsızlığını destekleyen Amerika,bizim bağımsızlığımıza neden karşı çıkıyor’ diyor.
l Kosova: Avrupa’nın en ciddi sorunu
Kağıt üzerinde Sırbistan’a bağlı özerk bir bölge olarak görülen fakat son beş yıldır fiili bağımsızlık sürdüren Kosova ile bağlantılı gelişmeler Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki veto yetkisi nedeniyle donmuş durumda. Avrupa Birliği ve Amerika’nın BM’nin Bölge Özel Temsilcisi Martti Ahtisaari’nin bağımsızlığa dayalı raporunu destekledikleri Kosova, Rusya’dan gelen tepki nedeniyle bir türlü çözülemiyor.
Bütün bunları neden anlatıyorum...
Artık yeter... Bizim dışımızda koskoca bir dünya var oralarda ve o dünyada da ucu bize dokunacak işler oluyor...
Mesela...
Ulusal televizyon kanalı RTBF’in yaklaşık on ay önce bir televizyon programında ‘ülkenin Flaman kesiminin bağımsızlık ilan ettiğini’ ve ‘Belçika devletinin öldüğünü’ flaş haber olarak duyurmasının ardından binlerce kişinin sokağa döküldüğü Belçika’da, ‘ülke bölündü’ haberleri gündemin en üst sırasında yer alıyor. Geçen Aralık ayında ekrana taşınan televizyon programının, ‘tesadüfen’ değil, ‘ülke gerçeklerine uygun şekilde hazırlandığı’nı söyleyen RTBF yetkilileri, söylediklerinde haklı çıktılar.
Flaman- Valon çatışmasının her an yeniden alevlenmeye hazır olduğu Belçika’da, Haziran ayında yapılan genel seçimlerde elde ettiği başarının ardından hükümeti kurmakla görevlendirilen Leterme’nin, ülkenin güneyinde yaşayan ve Fransızca konuşan Valonları, kurmak istediği Flaman Hristiyan Demokrat- Valon liberal demokrat koalisyon hükümetinde yer almaya ikna edememesiyle ülkede bölünme kaygısı yeniden şiddetlendi. Sosyalistlerin muhalefete itileceği Hristiyan Demokratlar ile Valon liberal partileri arasında kurulacak koalisyon hükümeti pazarlıklarını çıkmaza sürükleyen konu ise Leterme’nin Flamanlara daha çok yetki ve daha çok özerklik öngören anayasa reformu planları. Koyu bir Flaman olan 46 yaşındaki Leterme, Valonları taraflı olmakla suçluyor ve Belçika’nın ‘kritik’ durumundan Flamanları değil ‘devletin geleceği adına reform yapılması için Flaman hedeflerine geçit vermeyen’ Valonları sorumlu tutuyor.
Babası Valon, annesi Flaman olan Leterme, Flaman-Valon ayrılığını körükleyen isimlerin başında geliyor. Nitekim ayrılıkçı siyasi yaklaşımı ve siyasi gaflarıyla tanınan Leterme, 2006 yılında Flaman hükümeti başbakanı olarak konuştuğu Fransız gazetelerinden birinde Belçika için ‘tarihin bir kazası’ olduğunu, Flaman ve Valonlar arasında ‘kral, futbol takımı ve bira ortaklığından başka hiçbir şey’ kalmadığını söylemişti.
Şimdi Avrupa Birliği’nin merkezinde gündeme taşınan bölünme formülü ise ‘Çekoslavakya modeli’. Geçen Aralık ayında Belçika devletinin öldüğü hakkında yaptığı kurgu haberin ardından Flaman devlet televizyonu RTBF, Çekoslovakya’nın 1993 yılında ‘altı ayda’ ve ‘kolaylıkla’ bölündüğünü izleyicilerine hatırlatarak Belçika için Çekoslovakya bölünme modeli üzerinde ısrarla duruyor.
İyi mi...
Ama durun bitmedi...
l Dağlık Karabağ: Ermeniler tükeniyor...
Sovyetler Birliği ve mirasçısı Rusya’nın ‘böl ve yönet’ taktiklerinin bir numaralı kurbanı olarak değerlendirilen Dağlık Karabağ’daki gelişmeler, bölgedeki Ermeni nüfusunun gidirek umutlarını Ermenistan ve Rusya’dan kestikleri bir noktaya tırmanıyor. Geçtiğimiz günlerde uluslararası camiadan gelen tepkilere ve Erivan’dan gözlenen soğuk yaklaşımlara karşın fiili cumhurbaşkanlarını seçen Dağlık Karabağ’daki 130 bin Ermeni, çareyi, kaderlerinin tayin edildiği görüşmelere doğrudan katılma talebinde buldu.
l Abhazya: Kosova’nın gölgesinde zor günler...
Gürcistan ilegerçekleştirdiği savaş sonucunda fiili bağımsızlığını elde eden fakat Rusya dışında hiç bir ülkenin kesin desteğini sağlayamayan Abhazya’da da son gelişmeler ciddi endişe yaratıyor. Başlangıçta, Balkanlar’ın benzer bölgesi Kosova ile benzetilmekten siyasi çıkar uman Abhazya yönetimi, Rusya’nın Kosova politikası karşısında her geçen gün biraz daha zorlanıyor. Rusya, ‘kardeş ülke’ olarak gördüğü Sırbistan’ın talepleri doğrultusunda Kosova’nın bağımsızlığına karşı çıkıyor. Bu politikasını da, Çeçenistan başta, bazı Rus olmayan özerk bölgelerin kendisinden bağımsızlık talep etmesine karşı geliştiriyor. Abhazya ise, gelişmelerin her geçen gün Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü savunan Türkiye gibi ülkelerin talepleri doğrultusunda yaşandığını belirterek öncelikle ‘Kosova’nın bağımsızlığını destekleyen Amerika,bizim bağımsızlığımıza neden karşı çıkıyor’ diyor.
l Kosova: Avrupa’nın en ciddi sorunu
Kağıt üzerinde Sırbistan’a bağlı özerk bir bölge olarak görülen fakat son beş yıldır fiili bağımsızlık sürdüren Kosova ile bağlantılı gelişmeler Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki veto yetkisi nedeniyle donmuş durumda. Avrupa Birliği ve Amerika’nın BM’nin Bölge Özel Temsilcisi Martti Ahtisaari’nin bağımsızlığa dayalı raporunu destekledikleri Kosova, Rusya’dan gelen tepki nedeniyle bir türlü çözülemiyor.
Bütün bunları neden anlatıyorum...
Artık yeter... Bizim dışımızda koskoca bir dünya var oralarda ve o dünyada da ucu bize dokunacak işler oluyor...
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.