Kasım Çiftçi Güneydoğu'nun sevilen, sayılan, aydın kalemlerinden biriydi. Hakkari'de 25 yıldır kendi matbaasında çıkardığı yerel gazete bölgenin sesi olmuştu.
'Olmuştu' diyorum çünkü gazete bundan böyle çizgisini koruyup, yayın hayatını sürdürebilecek mi bilmiyorum. Çünkü Kasım Çiftçi artık yok. Kafasına ve sırtına sıkılan kurşunlarla can verdi.
Cinayetten önceki akşam evini arayan kimliği belirsiz şahıslar Kasım Çiftçi'yi Hakkari'den Van'a çağırmış ve ertesi gün şehre geldiğinde hunharca öldürmüştü. Bölgede bilgisine güvendiğim kaynaklar olayın bir borç alacak ilişkisine dayanabileceğini söylediler. Acaba ne tür bir alacak? Ticari borç mu, haraç mı yoksa başka bir şey mi? Henüz net bir bilgi yok. Olayın üzerinde kalın bir sis perdesi var; şimdilik...
* * *
Kasım Çiftçi'nin öldürüldüğü haberini aldıktan sonra yaptığım küçük çaplı araştırma, kafamda kocaman bir soru işareti uyandırdı. Bu soru işaretini doğuran bir dizi olayı sizinle burada paylaşacağım. Öncelikle bilmenizi isterim ki şimdi sizlere aktaracaklarımın birçoğu basına yansımadı. Ve böylece ülke kamuoyu bu olaylardan habersiz kaldı. Bu da bir başka soru işareti elbette! Şimdi bunu bir kenara bırakıp söz konusu olaylar dizisine geçiyorum.
* * *
Önce Kasım Çiftçi cinayetiyle başlayalım. Hakkari ve çevresinde yankı bulan cinayetten kısa bir süre önce merhum gazetecinin yeğeni silahlı saldırıya uğramıştı. Ömer Çiftçi Yüksekova Vezirköprü üzerinde otomobilinin içinde silahlı iki kişinin hedefi oldu. Kendisi saldırıdan şans eseri yaralı kurtulurken hemen yanında oturan kadın aynı silahtan çıkan mermilerle can verdi.
Olayın gerçekleştiği yer, CHP'li eski milletvekili Esat Canan'ın yeğeni Abdullah Canan'ın ölü olarak bulunduğu nokta. Hani Yüksekova Çetesi tarafından infaz edilen...
Bu saldırıyla aynı günlere denk düşen günlerde bu kez Şemdinli'de benzer bir olay yaşandı. İsmail Özkan adlı şahıs, yine bir otomobilin içinde kurşunlanarak öldürüldü. Olayın failleri daha sonra aracı yakarak sırra kadem bastılar. Ve yine aynı zaman diliminde gerçekleşen bir başka olay. Bu kez kimliği sır gibi saklı tutulan bir şahıs, jandarmanın 'Dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürüldü. Yine bir otomobilin içinde ve yine Şemdinli'de!
Dört teker üzerinde gerçekleşen infazlar Hakkari Şemdinli- Yüksekova üçgeninde tam moda olmaya başlamışken, bu kez farklı bir yöntemle gerçekleşen cinayetin bilgisi geldi. Yüksekova'da ikamet eden Muhsin Erhan isimli şahıs boş bir arazide darp edilerek öldürülmüş halde bulundu. Ne tabanca ne de başka bir silah. Dövülerek feci şekilde...
* * *
Yukarıda anlattığım tüm bu olaylar birkaç hafta içinde ve aynı bölgede gerçekleşti. Hepsi benzeşen şekillerde ve failleri meçhul olarak... Bir tek jandarmanın açtığı ateş sonucu ölen Bay X hariç! Bu satırların ardından belki ölen şahsın kimliği açıklanabilir. Bunun dışındaki olayların failleriyle ilgili en ufak bir bilgi yok.
* * *
Tüm bu olaylar Türkiye'nin herhangi bir merkezinde benzer şekillerde cereyan edebilirdi. Hepsi ilginç tesadüfler de olabilir. Ama söyler misiniz; tüm bunlar rastlantı bile olsa dünyanın neresinde güvenlik bölgesi ilan edilen merkezi bir yer bu kadar güvensiz olabilir?!
Yüksekova Çetesi yakalandığından beri böyle bir hadiseye kafa yormamıştım hiç. PKK'nın adını kullanarak haraç toplayan, sayısız faili meçhul cinayet işleyen ve bölgede terör estiren çete bölgenin kâbusu olmuştu. Bugün için bir çeteden değilse bile aynı güvensiz ortamdan bahsetmek mümkün. Umarım ilgili olması gereken herkesin dikkatini çekiyordur bu durum...
'Olmuştu' diyorum çünkü gazete bundan böyle çizgisini koruyup, yayın hayatını sürdürebilecek mi bilmiyorum. Çünkü Kasım Çiftçi artık yok. Kafasına ve sırtına sıkılan kurşunlarla can verdi.
Cinayetten önceki akşam evini arayan kimliği belirsiz şahıslar Kasım Çiftçi'yi Hakkari'den Van'a çağırmış ve ertesi gün şehre geldiğinde hunharca öldürmüştü. Bölgede bilgisine güvendiğim kaynaklar olayın bir borç alacak ilişkisine dayanabileceğini söylediler. Acaba ne tür bir alacak? Ticari borç mu, haraç mı yoksa başka bir şey mi? Henüz net bir bilgi yok. Olayın üzerinde kalın bir sis perdesi var; şimdilik...
* * *
Kasım Çiftçi'nin öldürüldüğü haberini aldıktan sonra yaptığım küçük çaplı araştırma, kafamda kocaman bir soru işareti uyandırdı. Bu soru işaretini doğuran bir dizi olayı sizinle burada paylaşacağım. Öncelikle bilmenizi isterim ki şimdi sizlere aktaracaklarımın birçoğu basına yansımadı. Ve böylece ülke kamuoyu bu olaylardan habersiz kaldı. Bu da bir başka soru işareti elbette! Şimdi bunu bir kenara bırakıp söz konusu olaylar dizisine geçiyorum.
* * *
Önce Kasım Çiftçi cinayetiyle başlayalım. Hakkari ve çevresinde yankı bulan cinayetten kısa bir süre önce merhum gazetecinin yeğeni silahlı saldırıya uğramıştı. Ömer Çiftçi Yüksekova Vezirköprü üzerinde otomobilinin içinde silahlı iki kişinin hedefi oldu. Kendisi saldırıdan şans eseri yaralı kurtulurken hemen yanında oturan kadın aynı silahtan çıkan mermilerle can verdi.
Olayın gerçekleştiği yer, CHP'li eski milletvekili Esat Canan'ın yeğeni Abdullah Canan'ın ölü olarak bulunduğu nokta. Hani Yüksekova Çetesi tarafından infaz edilen...
Bu saldırıyla aynı günlere denk düşen günlerde bu kez Şemdinli'de benzer bir olay yaşandı. İsmail Özkan adlı şahıs, yine bir otomobilin içinde kurşunlanarak öldürüldü. Olayın failleri daha sonra aracı yakarak sırra kadem bastılar. Ve yine aynı zaman diliminde gerçekleşen bir başka olay. Bu kez kimliği sır gibi saklı tutulan bir şahıs, jandarmanın 'Dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürüldü. Yine bir otomobilin içinde ve yine Şemdinli'de!
Dört teker üzerinde gerçekleşen infazlar Hakkari Şemdinli- Yüksekova üçgeninde tam moda olmaya başlamışken, bu kez farklı bir yöntemle gerçekleşen cinayetin bilgisi geldi. Yüksekova'da ikamet eden Muhsin Erhan isimli şahıs boş bir arazide darp edilerek öldürülmüş halde bulundu. Ne tabanca ne de başka bir silah. Dövülerek feci şekilde...
* * *
Yukarıda anlattığım tüm bu olaylar birkaç hafta içinde ve aynı bölgede gerçekleşti. Hepsi benzeşen şekillerde ve failleri meçhul olarak... Bir tek jandarmanın açtığı ateş sonucu ölen Bay X hariç! Bu satırların ardından belki ölen şahsın kimliği açıklanabilir. Bunun dışındaki olayların failleriyle ilgili en ufak bir bilgi yok.
* * *
Tüm bu olaylar Türkiye'nin herhangi bir merkezinde benzer şekillerde cereyan edebilirdi. Hepsi ilginç tesadüfler de olabilir. Ama söyler misiniz; tüm bunlar rastlantı bile olsa dünyanın neresinde güvenlik bölgesi ilan edilen merkezi bir yer bu kadar güvensiz olabilir?!
Yüksekova Çetesi yakalandığından beri böyle bir hadiseye kafa yormamıştım hiç. PKK'nın adını kullanarak haraç toplayan, sayısız faili meçhul cinayet işleyen ve bölgede terör estiren çete bölgenin kâbusu olmuştu. Bugün için bir çeteden değilse bile aynı güvensiz ortamdan bahsetmek mümkün. Umarım ilgili olması gereken herkesin dikkatini çekiyordur bu durum...
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.