13 Eylül 2007 Perşembe

Söğüt'ten yükselen Osmanlı güneşi


Değiştir
Nazif GÜRDOĞAN
Türkler'in Anadolu'da Selçuklar ile başlayan, Osmanlılar ile devam eden ve Cumhuriyet dönemiyle bugünlere gelen gizemli bir tarihleri vardır. Anadolu'nun hareketliliğini hiç yitirmeyen çok zengin tarihi, Türk dünyasının çekim merkezi olmuştur. Kültürler yumağı Anadolu, Yunan ve Roma geçmişiyle, bütün dünyanın kültürel, siyasal ve ekonomik bilgi ve bilgelik kaynağıdır.
Anadolu'nun, her alanda sınırsız tarihi birikimi olmasaydı, dünyanın bütün kültürleri, hayat kaynaklarını büyük ölçüde yitirmiş olurlardı. Osmanlılar ile doruk noktasına ulaşan Anadolu'nun çok katmanlı tarihi, Batılı tarihçi Stanford Shaw'un vurguladığı gibi, Türkler ile birlikte, “Araplar, Sırplar, Yunanlılar, Ermeniler, Yahudiler, Bulgarlar, Macarlar, Arnavutlar ve daha pek çok milletin” de tarihidir.
Osmanlı Devleti'nin güneşi Anadolu'da Söğüt'ten doğmuştur. Bu yüzden, her yıl Söğüt'te, bütün Anadolu'dan gelen katılımcılarla, Osmanlı'nın kuruluşu kutlanır. Hafta sonunda Murat Yücetürk'ün öncülüğünde, Orhan Kaymak, Osman Nakkaş ve İdris Yücetürk ile Ertuğrul Gazi, Dursun Fakı ve Şeyh Edebali'nin türbelerinde, bütün gelmiş geçmiş Osmanlılar'a Fatiha okuduk. Söğüt Seramik'in yöneticisi Muktedirbillah Sakin, bütün misafirlerine ve bize gönlünü ve sofrasını sonuna kadar açtı.
Osmanlılar Asya'dan Avrupa'ya doğru uzun soluklu yürüyüşlerinde, dünya tarihini bütünlük ve süreklilik içinde görmüşler. Onlar bütün insanlığın tarihine kutsal kültürün ışığında bakmışlar. Onlar için tarih, ilk Peygamber ile başlar, son Peygamber ile tamamlanır ve peygamberlerin yolgöstericiliğinde Kıyamet'e kadar devam eder. Bunun için, Osmanlılar düşünceleri gibi, devletlerini de ölümsüz bilmişler. Osmanlılar'da tarih İslam ile, İslam da tarih ile bütünleşmiştir.
Osmanlı Devleti'ni, Oğuzlar'ın Kayı boyundan, Söğüt'te bir uç beyi olan Ertuğrul Gazi'nin oğlu Osman Gazi kurmuştur. Ertuğrul Gazi 1299'da ölmüş, yakınlarıyla birlikte türbesi Söğüt'tedir. Anadolu insanı, o tarihten bugüne, yüzyıllarca hiç aksatmadan, her sonbaharın girişinde Ertuğrul Gazi'yi tekbirlerle, dualarla, Allah'tan rahmet dileyerek, sevgi ve saygıyla anar. Çünkü, O'nun Söğüt'te yaktığı meşale, kısa zamanda elden ele üç kıtaya taşınarak, bütün dünyayı aydınlatmıştır.
Osman Gazi, Şeyh Edebali'nin gönlünden kendi gönlüne akan ışıktan doğan ve dalları bütün dünyayı saran, görkemli çınarın rüyasını, Söğüt çevresinde görür. Şeyh Edebali milleti, Osman Gazi devleti temsil eder. Biri düşüncenin, diğeri eylemin ustasıdır. Nasıl düşüncesiz eylem, eylemsiz düşünce olmazsa, milletsiz devlet, devletsiz millet olmaz.
Osmanlılar, düşünce ile eylemi ve millet ile devleti ustaca harmanlamasını bildikleri için, tarihin en büyük, en güçlü ve en uzun ömürlü yönetimlerinden, en başta gelenini kurmuşlardır.
Ertuğrul Gazi'nin torunları, Farabi'nin “Erdemli Devleti”nin en güzel örneklerinden birini vermişler.
Osmanlı tarihi, Türkler'in tarihinin omurgasıdır.
Osmanlı'nın batmayan güneşi, Söğüt'te doğmuştur.
Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009