Hakan ALBAYRAK
“Bir Yahudi nasıl Nazi olur?” diye sorup durmayın; Yahudilerin Nazi olduğu filan yok.
Beş-on dolar verip Yahudi soyundan geldiğine dair sahte bir belge düzenleten İvan, yedi ceddi Hıristiyan olduğu halde, “Yahudilerin anayurda dönüş hakkı”ndan yararlanarak İsrail'e kapak atıyor; İsrail toplumunda esaslı bir yer edinemeyince de Nazi bayrağını çekip intikam alıyor…
İsrail'in göbeğindeki Neo-Nazi hareketi, büyük bir zaafı işaret eden Siyonist göç politikasının sonucu.
Habire çocuk yapan –şükür ki yapan- Arapların yükselen nüfusuyla baş edebilmek için dünyanın dört bir yanındaki Yahudilere “Ne olur İsrail'e gelin” diye yalvaran ve onlara yüksek transfer ücretleri teklif eden Siyonist işgal rejimi, HAMAS ve Hizbullah meselesi yüzünden Yahudi transferlerinin aksaması üzerine, 'Arap-Müslüman olmasın da ne olursa olsun; Yahudilik beyanında bulunan herkesi kabul etmemiz lazım' diyerek, başka ırklara ve dinlere de kapılarını açtı.
Gerçekte Yahudi olmadıklarını çok iyi bildiği bir sürü Rus'un, Ukraynalının, Beyaz Rusyalının yalan beyanlarını kabul ederek onlara Yahudi damgası vurdu, İsrail vatandaşlığı verdi, Filistinlilerden gasp edilmiş topraklarda yer gösterdi. (O kadar çaresiz kaldı ki, Peru'dan Amerikan yerlisi -”Kızılderili”- bile ithal etti.)
Ülkelerinde mustarip oldukları yoksulluktan kurtulmak için İsrail'e göç eden Bağımsız Devletler Topluluğu vatandaşları, orada aradıklarını bulamayınca Avrupa ülkelerine –bilhassa Almanya'ya- veya Amerika Birleşik Devletleri'ne geçmeye çalışıyor, bunu başaramayınca da huzursuzluk çıkarmaya başlıyorlar.
İsrail toplumunu yeni bir piyasa olarak gören Rus mafyası zaten huzursuzluktan besleniyor.
Telaviv ve Batı Kudüs sokaklarında gangsterlik ve fuhuş sektöründe patlama üstüne patlama yaşanıyor.
Cinayet furyalarının, seks köleliği skandallarının ardı arkası kesilmiyor.
Eski Sovyet coğrafyasından devam eden yoksul göçüyle beslenen ve palazlandıkça palazlanan Rus mafyası, İsrail'in başını iyiden iyiye ağrıtıyor.
Şimdi bir de Neo-Nazi meselesi çıktı.
Siyonist rejim, “Bu kadar uç bir harekete meyledebilen göçmen çocukları yarın İsrail devletine karşı Filistinlilerle dayanışmaya da girebilirler” diye kara kara düşünse yeridir!
Aslında böyle bir dayanışmanın emareleri şimdiden görülmeye başladı.
İki sene önce İstanbul'da tanıştığımız İsrail Rus Enformasyon ve Kültür Merkezi Basın-Halkla İlişkiler Müdürü Valery Novoselsky (Ukrayna asıllı, Roman-İbrani melezi), şöyle diyordu:
“Başlarda İsrail toplumuyla kaynaşmayı cân-ı gönülden arzu ediyorduk. Ne var ki bu toplum bizi itti, dışladı. Kendileri gibi olmayan hiç kimseye değer vermiyorlar. Ben onların ırkçılığını kendi tenimde hissettim. İnsan yerine konulmadığımı hissettim. Bu his beni Filistinlilerin yanına itti. Ve benim gibi binlerce Rus, İsrail'e buğz edip Filistinlilere sempati besliyor.”
Yahudi olmayan göçmen çocukları bir gün gamalı haç manyaklığını filan bırakıp HAMAS veya Hizbullah bayrağı çekerlerse, buna hiç şaşırmam.
Novoselsky'nin, uluslararası Müslüman kamuoyuna yazdığı açık mektuptan bir alıntı:
“Örgütümüz, bu ülkedeki Yahudi olmayan Rus azınlığını (Hıristiyan âlemine mensup 250 bin kişiyi) temsil ediyor. /…/ Kutsal Ülke'deki diğer halklarla barış ve uyum içinde yaşamayı, bilhassa geleneksel Rus-Arap dostluğuna dayanan bir hoşgörü ortamı geliştirmeyi arzu ediyoruz. Siyonizm'in Filistin halkına ve İslam'a karşı yürüttüğü savaşla hiçbir ilgimiz yok. Acımasız ve insanlık dışı İsrail politikalarına karşıyız. /…/ Biz sizin düşmanlarınız değil, potansiyel müttefikleriniziz. Acılarınızı paylaşıyoruz ve yanlış tarafta yer almak istemiyoruz. LÜTFEN, İsrail kampından ayrılmak istediğimizi ve bunun için ciddi bir yardıma ihtiyaç duyduğumuzu yöneticilerinize anlatın.”
İsrail'in kurtuluşu olarak görülen göç politikası inşallah İsrail'in felaketine hizmet edecek.
Beş-on dolar verip Yahudi soyundan geldiğine dair sahte bir belge düzenleten İvan, yedi ceddi Hıristiyan olduğu halde, “Yahudilerin anayurda dönüş hakkı”ndan yararlanarak İsrail'e kapak atıyor; İsrail toplumunda esaslı bir yer edinemeyince de Nazi bayrağını çekip intikam alıyor…
İsrail'in göbeğindeki Neo-Nazi hareketi, büyük bir zaafı işaret eden Siyonist göç politikasının sonucu.
Habire çocuk yapan –şükür ki yapan- Arapların yükselen nüfusuyla baş edebilmek için dünyanın dört bir yanındaki Yahudilere “Ne olur İsrail'e gelin” diye yalvaran ve onlara yüksek transfer ücretleri teklif eden Siyonist işgal rejimi, HAMAS ve Hizbullah meselesi yüzünden Yahudi transferlerinin aksaması üzerine, 'Arap-Müslüman olmasın da ne olursa olsun; Yahudilik beyanında bulunan herkesi kabul etmemiz lazım' diyerek, başka ırklara ve dinlere de kapılarını açtı.
Gerçekte Yahudi olmadıklarını çok iyi bildiği bir sürü Rus'un, Ukraynalının, Beyaz Rusyalının yalan beyanlarını kabul ederek onlara Yahudi damgası vurdu, İsrail vatandaşlığı verdi, Filistinlilerden gasp edilmiş topraklarda yer gösterdi. (O kadar çaresiz kaldı ki, Peru'dan Amerikan yerlisi -”Kızılderili”- bile ithal etti.)
Ülkelerinde mustarip oldukları yoksulluktan kurtulmak için İsrail'e göç eden Bağımsız Devletler Topluluğu vatandaşları, orada aradıklarını bulamayınca Avrupa ülkelerine –bilhassa Almanya'ya- veya Amerika Birleşik Devletleri'ne geçmeye çalışıyor, bunu başaramayınca da huzursuzluk çıkarmaya başlıyorlar.
İsrail toplumunu yeni bir piyasa olarak gören Rus mafyası zaten huzursuzluktan besleniyor.
Telaviv ve Batı Kudüs sokaklarında gangsterlik ve fuhuş sektöründe patlama üstüne patlama yaşanıyor.
Cinayet furyalarının, seks köleliği skandallarının ardı arkası kesilmiyor.
Eski Sovyet coğrafyasından devam eden yoksul göçüyle beslenen ve palazlandıkça palazlanan Rus mafyası, İsrail'in başını iyiden iyiye ağrıtıyor.
Şimdi bir de Neo-Nazi meselesi çıktı.
Siyonist rejim, “Bu kadar uç bir harekete meyledebilen göçmen çocukları yarın İsrail devletine karşı Filistinlilerle dayanışmaya da girebilirler” diye kara kara düşünse yeridir!
Aslında böyle bir dayanışmanın emareleri şimdiden görülmeye başladı.
İki sene önce İstanbul'da tanıştığımız İsrail Rus Enformasyon ve Kültür Merkezi Basın-Halkla İlişkiler Müdürü Valery Novoselsky (Ukrayna asıllı, Roman-İbrani melezi), şöyle diyordu:
“Başlarda İsrail toplumuyla kaynaşmayı cân-ı gönülden arzu ediyorduk. Ne var ki bu toplum bizi itti, dışladı. Kendileri gibi olmayan hiç kimseye değer vermiyorlar. Ben onların ırkçılığını kendi tenimde hissettim. İnsan yerine konulmadığımı hissettim. Bu his beni Filistinlilerin yanına itti. Ve benim gibi binlerce Rus, İsrail'e buğz edip Filistinlilere sempati besliyor.”
Yahudi olmayan göçmen çocukları bir gün gamalı haç manyaklığını filan bırakıp HAMAS veya Hizbullah bayrağı çekerlerse, buna hiç şaşırmam.
Novoselsky'nin, uluslararası Müslüman kamuoyuna yazdığı açık mektuptan bir alıntı:
“Örgütümüz, bu ülkedeki Yahudi olmayan Rus azınlığını (Hıristiyan âlemine mensup 250 bin kişiyi) temsil ediyor. /…/ Kutsal Ülke'deki diğer halklarla barış ve uyum içinde yaşamayı, bilhassa geleneksel Rus-Arap dostluğuna dayanan bir hoşgörü ortamı geliştirmeyi arzu ediyoruz. Siyonizm'in Filistin halkına ve İslam'a karşı yürüttüğü savaşla hiçbir ilgimiz yok. Acımasız ve insanlık dışı İsrail politikalarına karşıyız. /…/ Biz sizin düşmanlarınız değil, potansiyel müttefikleriniziz. Acılarınızı paylaşıyoruz ve yanlış tarafta yer almak istemiyoruz. LÜTFEN, İsrail kampından ayrılmak istediğimizi ve bunun için ciddi bir yardıma ihtiyaç duyduğumuzu yöneticilerinize anlatın.”
İsrail'in kurtuluşu olarak görülen göç politikası inşallah İsrail'in felaketine hizmet edecek.
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.