Ters mi doğru?

Mahir KAYNAK

Ülkemizde yaptığımız her şey beklediğimizin tam tersi sonuçlar doğurabilir. Şu sıralarda sivil sıfatını yakıştırdığımız ve özgürlükçü olacağını savunduğumuz anayasanın halkın bir kesimini baskı altına alıp ve onları benimsemedikleri bir hayat tarzına mecbur edip etmeyeceğini tartışıyoruz. Mahalle baskısı dediğimiz bir gücün kıyafetimizden günlük yaşantımıza kadar her şeyi etkileyeceğinden endişe duyuyoruz.

Bizde demokrasi ve özgürlük baskı, darbe de demokrasi getirebiliyor. 27 Mayıs darbesiyle diktatörlüğe heveslenen bir yönetimi alaşağı ettik şimdi de demokratik ve özgürlükçü bir anayasa ile insanları dar kalıplar içine sokma hünerimizi sergileyeceğiz.

Kimse bu durumun içerdiği vahim çelişkileri tartışmıyor ve bunun düşünce tarzımızın yanlışlığının bir sonucu olduğunu, anayasadan önce değiştirmemiz gerekenin şeyin akıl yürütme biçimimiz olduğunu düşünmüyor.

Uzun yıllar ülke siyasetini gözleyen bir kişi olarak şu sonuca vardım: Bizim beynimiz aralarından su bile sızmayan bölmelerden oluşur ve birbiriyle çelişen düşünceler diğerine zarar vermeden kardeşçe yaşarlar. Bizde çelişki kavramı yoktur. İkinci gözlemim öngördüğümüz hiçbir şey gerçekleşmez ama biz hata yapmış olmayız. Yenilgiyi bilmeyiz ve her mücadeleden zaferle çıkarız. Bu konuda bir çok örnek sıralanabilir ama tepkiyi en aza indirmek için bir örnek vermekle yetineceğim. Irak’ın toprak bütünlüğünü savunduğumuzu o kadar çok tekrar ettik ki bilmeyen kalmadı. Kuzey Irak’ta kırmızı çizgilerimiz vardı.

Şimdi ulaşılan nokta öngörülerimizin doğruluğunu tartışmaya gerek kalmayacak biçimde gösteriyor. Bu konuda kendimi genel eğilimin dışında görüyorum çünkü çeyrek asır önce Irak’ta federatif bir yapı oluşacağını ve Kuzey Irak’ta PKK’nın değil KDP’nin bir devlet kuracağını yazmıştım.

Bir konuyu tartışırken iyi-kötü ya da haklı-haksız ikilemleri arasında kalırız. İnsanların inanç özgürlüğünü savunanlara dinin siyasi alanda kullanıldığını ve bu nedenle konuya sadece özgürlükler açısından bakılmasının yanlış olduğunu, bu konuda siyasi bir strateji belirlemek gerektiğini söyleyemezsiniz. Böyle bir tavır sizin demokrasi karşıtı olarak nitelenmenize yeter.

Laikliği savunan birine, benzer bir yaklaşımla, siyasi alanda din ve soy farklılıklarının kullanıldığını, bunun dışında kalamayacağımızı ve bizim bunlara karşı çıkmak yerine kendi stratejimizi belirlememiz ve örgütlerimizi kurmamız gerektiğini söyleyemeyiz. Size yakıştırılacak gerici ve cumhuriyet düşmanı sıfatı hazır beklemektedir.

İyi ve kötü göreceli kavramlardır, zamana ve şartlara göre değişir ama bunun yerine uygun olanı ararsanız zamanın akışına ve şartlara ters düşmezsiniz. Eğer değişmezleriniz varsa bunlar sizin düşünce hapishanesinin duvarlarıdır.

Yeni anayasayı hazırlayanlar ve bunun arka planında art niyetler arayanlar şu soruya cevap vermelidir: Önce dünyadaki siyasi gelişmeleri ve geleceği tahmin edip buna uygun bir yapı mı oluşturuyorsunuz yoksa bireysel tercihleriniz yönünde mi davranıyorsunuz?

Bugünü yaşamakla geleceği inşa etmek farklı şeylerdir. Yaratan geleceği inşa edenlerin yar ve yardımcısıdır.

Star Gazete Online