22 Eylül 2007 Cumartesi

Washington'da Washington entrikalarını düşünmek…


Değiştir
Fehmi KORU
Washington-Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşi, yeni doğan torunları Ömer Tayyip'i görmek üzere Washington'a geldiler; ailenin ABD başkentindeki bu ilk buluşmasına ben de tanık oldum.

Buluşmanın 'aile-içi' kalması için her türlü tedbir alınmıştı aslında. Medya mensupları otel dışına çıkarılıp uzak bir kaldırımda hareket edemez hale getirilmişti sözgelimi. Otele arka kapıdan girilmiş, asansörler de yalnızca müşterilerin kullanabileceği tarzda kilitlenmişti. Willard Oteli'nin kullanımlarına ayrılmış 6. katına çıkıp da iki gazeteciyi kendilerini bekler bulunca, Başbakan Erdoğan ve beraberindekilerin, hayli şaşırdıkları söylenebilir.

Yürüttükleri uluslararası projeleri Amerikalı yetkililere tanıtmak üzere ABD'ye gelen, bu arada Amerikan-Türk Ticaret Odası sorumlularıyla toplantılar yapıp düşünce üreten kuruluşlarda düzenlenen etkinliklere katılan TOBB heyetinin bir parçası olarak Washington'dayım. Gruptan koparak Başbakan Erdoğan'ın heyetini beklemeye başladım. CSIS adlı kuruluşta düzenlenen 'Seçimler Sonrası Türkiye' başlıklı tartışmalı panelde birlikte olduğumuz Radikal'den Murat Yetkin ile beraber...

Türkiye ile Amerika ilişkileri en kritik dönemecine doğru yol alıyor. Washington'da gündem teşkil eden hemen her konuda Türkiye'nin adı geçiyor çünkü. Demokratların baskısı Beyaz Sarayı Irak'tan büyük çapta asker çekmeye zorluyor; bunun gerçekleşmesi için Türkiye'nin kolaylıklar sağlaması şart. Daha önemlisi ise, Bush yönetiminin giderayak dünyaya yapmaya hazırlandığı sürpriz: İran'a saldırı... Washington'un İran'a saldırı planlarında adı en çok anılan ülke yine Türkiye...

Şaşırtan nokta, Amerikan yönetiminin bu denli muhtaç olduğu Türkiye'ye dönük 'cool' bir tavır sergilemesi... New York'ta yapılacak BM Zirvesi'ne katılmak üzere Okyanus'u aşmışken yeni doğan torununu görmek için yolunu Washington'a düşürüyor Türkiye Başbakanı Erdoğan, ancak Beyaz Saray bu durumdan görüş alış-verişi fırsatı olarak yararlanmıyor... Akıl alır gibi değil gerçekten.

Dahası da var.

Burada kiminle konuşsanız, hemen her yıl bu zamanlar gündeme taşınıp son dakikada Beyaz Saray'ın devreye girmesiyle akamete uğrayan 'Ermeni karar tasarısı'nın Kongre'den geçmesinin bu kez 'önlenemez' olduğunu işitiyorsunuz. Seçmen kıskacındaki Demokratlar değil sadece yan çizen, daha önce Türkiye'yi önemsedikleri için iddialara kulak asmayan Cumhuriyetçiler de kendilerini iknaya gelen Türk heyetlerini kös dinlemeye başladı. Ağırlığını Türkiye'den yana koyduğu bilinen 'İsrail Lobisi' de, Anti-Defamation League (ADL) ile başlayarak, karşı cepheye katılmış görünüyor.

İsrail uçaklarının Türkiye'den sınırı geçip Suriye'deki bazı hedefleri vurduğu iddiasının ayyuka çıktığı bir dönemde oluyor bunlar... Uçakların işi biten yakıt ikmal tankını denize atmak yerine kartvizit gibi Türkiye sınırları içinde bırakmasına rağmen hem de...

ABD'nin, Türkiye'ye Kuzey Irak'tan yönelen 'terör tehdidi' için, defalarca söz verdiği halde, kılını kıpırdatmamasını da bu tabloya eklememiz gerekiyor.

Bütün bu gerçekleri alt alta koyduğunuzda, Washington'da ipleri elinde tutan ekibin, önümüzdeki günlerin sıcak gelişmeleri öncesinde, Türkiye'yi hizaya getirme amaçlı hassas bir 'strateji' uyguladığı fark edilebiliyor. Bir yandan umursamaz ('cool' davranma bunu sağlıyor) görünürken, bir yandan da PKK ve Ermeni tasarısı gibi en hayati konularda Türkiye'nin iyice köşeye sıkışması arzulanıyor. Semalarımızı kullanan İsrail uçaklarının Suriye'yi hedef alan eylemleri de, Türkiye'nin İslâm Dünyası nezdindeki itibarını sarsmayı hedefliyor olmasın? Anayasa değişikliği bahanesiyle medya aracılığıyla 'darbe' sözcüğü eşliğinde ülkenin kamplara ayrıştırılması 'psikolojik harekâtı' bile bu kapsam içerisinde değerlendirilebilir.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD'yi resmî ziyaretleri için öngörülen ekim ayı, bu 'strateji' için nihai tarih gibi...

Torunlarını sever ve BM Zirvesi'ne kadar ABD başkentinde dinlenirken, bu 'stratejik' durumu bol bol düşünme fırsatı da olacak Başbakan Erdoğan'ın...
Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009