Ali ŞAHİN
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı
Türkiye çoğu kere farkında olmasa da, hatta kimi zaman kabullenmek istemese de, tarihten gelen kökleri, taşıdığı miras ve misyonla bir çok Müslüman ülke tarafından rol model olarak alınıyor ve bu şekilde kabul ediliyor.
Karaçi Üniversitesi’nde eğitim gördüğüm yıllardı. 1995 yılında yapılan genel seçimlerden Refah Partisi 1. parti olarak çıkmış ve bu sonuç, Pakistan’ın en köklü siyasi partilerinden Cemaat-i İslami çevresinde büyük bir heyecan uyandırmıştı. Fazla vakit kaybedilmeden konuyla ilgili seminerler, paneller düzenlenmiş ve Refah Partisi’nin izlediği siyasi çizgi ve strateji analiz edilmişti. O gün, Cemaat-i İslami Partisi’nin rol modelinin Türkiye’deki Refah Partisi olduğunu fark etmiştim.
1996 yılında, Karaçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimime devam ederken, bölüm başkanımız beni odasına çağırarak Türkiye’deki MGK’nın yapısı ve fonksiyonu hakkında bilgi almıştı. Kısa MGK sohbetimizin sonunda duyduklarım beni bir kez daha şaşırtmıştı. Pakistan Ordusu, Pakistan Siyaseti üzerindeki etkinliğini artırmak ve daha önemlisi bunu kurumsallaştırmak adına National Security Council (NSC) yani Milli Güvenlik Kurulu’ (MGK) nun teşekkülü için hazırlıklar yapıyordu. Uzun tartışmaların ardından, 2004 yılında ülkemizdeki MGK’nın birebir kopyası ince balans ayarları için Pakistan’da hayata geçirildi.
1958 Yılında General Eyup Han, 1969 yılında General Yahya Han, 1977 yılında General Zia-ul-Haq ve son olarak 1999 ve 2007 yıllarında General Pervez Müşerref tarafından yapılan balans ayarları, Pakistan için gerçek bir rol model olduğumuzun diğer göstergelerinden olsa gerek.
Pakistan için rol modelliğimizin en somut örneklerinden biri de, inanılmaz bir benzerlikle Eylül ve Ekim aylarında yaşandı. Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Anayasa Mahkemesi’nin oynadığı rolü, kusursuz bir örtüşme ile Pakistan Anayasa Mahkemesi Pakistan’da oynamaya başladı.
Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine kamuoyundan gelen tüm tepkilere rağmen Genel Kurmay Başkanı sıfatı ve üniformasıyla aday olan General Müşerrefin adaylık başvurusu, Pakistan Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Pakistan Anayasa Mahkemesi, General Müşerrefin adaylığının bu şartlarda geçerli olup olmadığına seçimlerin yapıldığı 6 Ekim tarihine kadar karar veremedi. Mahkeme, seçimlerin Müşerrefin de katılımıyla yapılması ancak müşerrefin adaylığı konusunda kesin karar verilinceye kadar seçim sonuçlarının açıklanmaması yönünde bir karar alarak spekülasyona açık bir süreç başlattı ve bugünkü bunalıma zemin hazırlamış oldu.
Diğer bir deyişle Türk Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oynadığı rolü Pakistan Anayasa Mahkemesi de 6 Ekim seçimleriyle Pakistan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oynama yoluna gitti.
Bu çarpıcı örneklerden sonra bugün daha net bir şekilde anlıyor ve görüyoruz ki Türkiye, tüm kurumlarıyla Pakistan için bir rol model.
Peki model alınan rollerin doğurduğu sonuçlar, 2 ülkede neden farklı? Bunun sebepleri ise oldukça açık. Zemin ve doku farklılıkları.
Türkiye, Pakistan’a oranla oldukça gelişmiş olan demokrasi değerleriyle bu tür bunalımları derin krizler haline dönüşmeden atlatabiliyor. Pakistan ise çorak siyaset zemininde kısır kalan demokratik değerleriyle bu krizleri aşamayarak rüzgar ekip fırtına biçiyor.
Erdoğan- Bush Görüşmesinde Pakistan Gündemi
5 Kasım da gerçekleşen Erdoğan - Bush görüşmesinin gündem maddeleri arasında Pakistan’daki krizin de yer alması, ekranlarda analiz yapan birçok yorumcuyu şaşırtmıştı. Kuzey Irak ve sınır ötesi operasyon gibi yüksek tansiyonlu bir diplomasinin içinde gündeme gelen Pakistan krizi, kuşkusuz herkes için sürprizdi.
Bush hükümeti, Pakistan’ın neredeyse tüm kurumlarıyla birlikte Türkiye’yi model aldığının farkında ve bilincinde. Türkiye’nin Pakistan üzerinde oynayabileceği diplomatik ve dostluk gücünün de farkında.
Iraktaki askeri varlığının güvenliği ve işgalin devamı açısından Türkiye, Amerika için ne anlam ifade ediyorsa, Afganistan’daki işgalin devamı ve başarısı için de Pakistan’ın varlığı o denli önemli. Amerika için taşıdığı değerin farkında olan ve hatta bugüne kadar aldığından daha fazlasını Amerika’ya verme cömertliğini gösteren General Müşerref, bu süreçte Amerika’nın üzerine gelemeyeceğini iyi hesaplamış görünüyor. Ancak, Irak halkına demokrasi götürmek için Irak’ı işgal ettiği iddiasında olan Amerika, Müşerrefin anti demokratik teşebbüsleriyle dünya kamuoyu önünde çelişkide ve zor durumda kalıyor.
Bush, bu noktada Amerika’nın içine düştüğü demokrasi ikiyüzlülüğünü ortadan kaldırmak ve Müşerref’in dozu kaçmış demokrasi dışı teşebbüslerini frenlemek için Türkiye’nin Pakistan üzerindeki rol modelliğini ve dostluk ilişkilerini devreye sokmuş durumda.
Bir Rol Model Olarak Türkiye’ye Düşen Rol
Yukarıda verilen örneklerlerden yola çıkacak olursak, bir rol model olarak Türkiye, farkında olmadan ve istemeden de olsa Pakistan’da bugün yaşanmakta olan kriz de pay sahibi gibi görünüyor. Türkiye’nin, kardeş ülke Pakistan’ın yaşamakta olduğu bu bunalımı en az hasarla atlatabilmesi için acilen devreye girmesi ve dost elini uzatması gerekmektedir.
Türkiye – Pakistan Parlamentolar arası Dostluk Gurubu, vakit kaybetmeden Pakistan’da bir dizi ziyarette bulunarak, taraflar arasında üstleneceği arabuluculuk rolüyle artan gerilimin düşürülmesini sağlamalıdır. Ülke çatışma ortamına sürüklenmeden ve dönüşü olmayan noktaya varılmadan demokratik düzenin yeniden tesisi ve inşası hususunda çözüm önerileri sunulmalıdır.
Pakistan’ın daha demokratik ve her Pakistanlı için daha yaşanabilir bir ülkeye dönüştürülmesi yolunda oynayacağı rol, Türkiye’nin Güney Asya ve diğer Müslüman coğrafyalarda da etkinliğini şüphesiz artıracaktır.
Türkiye, sahip olduğu binlerce yıllık devlet geleneği, tarihi, kültürel bağ ve potansiyelleri ile Orta Doğu’dan, Güney Asya ve Uzak Doğu’ya, Kuzey Afrika’dan Kafkaslar ve Doğu Avrupa’ya uzanan bir coğrafya üzerinde etkili olabilecek siyasi bir güce sahiptir.
Türkiye, bu gücün farkına vararak stratejik plan ve hedeflerini mevcut şartlara göre yeniden belirlemeli ve üstleneceği rol modelliğini bu doğrultuda yeniden dizayn etmelidir.
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı
Türkiye çoğu kere farkında olmasa da, hatta kimi zaman kabullenmek istemese de, tarihten gelen kökleri, taşıdığı miras ve misyonla bir çok Müslüman ülke tarafından rol model olarak alınıyor ve bu şekilde kabul ediliyor.
Karaçi Üniversitesi’nde eğitim gördüğüm yıllardı. 1995 yılında yapılan genel seçimlerden Refah Partisi 1. parti olarak çıkmış ve bu sonuç, Pakistan’ın en köklü siyasi partilerinden Cemaat-i İslami çevresinde büyük bir heyecan uyandırmıştı. Fazla vakit kaybedilmeden konuyla ilgili seminerler, paneller düzenlenmiş ve Refah Partisi’nin izlediği siyasi çizgi ve strateji analiz edilmişti. O gün, Cemaat-i İslami Partisi’nin rol modelinin Türkiye’deki Refah Partisi olduğunu fark etmiştim.
1996 yılında, Karaçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans eğitimime devam ederken, bölüm başkanımız beni odasına çağırarak Türkiye’deki MGK’nın yapısı ve fonksiyonu hakkında bilgi almıştı. Kısa MGK sohbetimizin sonunda duyduklarım beni bir kez daha şaşırtmıştı. Pakistan Ordusu, Pakistan Siyaseti üzerindeki etkinliğini artırmak ve daha önemlisi bunu kurumsallaştırmak adına National Security Council (NSC) yani Milli Güvenlik Kurulu’ (MGK) nun teşekkülü için hazırlıklar yapıyordu. Uzun tartışmaların ardından, 2004 yılında ülkemizdeki MGK’nın birebir kopyası ince balans ayarları için Pakistan’da hayata geçirildi.
1958 Yılında General Eyup Han, 1969 yılında General Yahya Han, 1977 yılında General Zia-ul-Haq ve son olarak 1999 ve 2007 yıllarında General Pervez Müşerref tarafından yapılan balans ayarları, Pakistan için gerçek bir rol model olduğumuzun diğer göstergelerinden olsa gerek.
Pakistan için rol modelliğimizin en somut örneklerinden biri de, inanılmaz bir benzerlikle Eylül ve Ekim aylarında yaşandı. Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Anayasa Mahkemesi’nin oynadığı rolü, kusursuz bir örtüşme ile Pakistan Anayasa Mahkemesi Pakistan’da oynamaya başladı.
Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine kamuoyundan gelen tüm tepkilere rağmen Genel Kurmay Başkanı sıfatı ve üniformasıyla aday olan General Müşerrefin adaylık başvurusu, Pakistan Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Pakistan Anayasa Mahkemesi, General Müşerrefin adaylığının bu şartlarda geçerli olup olmadığına seçimlerin yapıldığı 6 Ekim tarihine kadar karar veremedi. Mahkeme, seçimlerin Müşerrefin de katılımıyla yapılması ancak müşerrefin adaylığı konusunda kesin karar verilinceye kadar seçim sonuçlarının açıklanmaması yönünde bir karar alarak spekülasyona açık bir süreç başlattı ve bugünkü bunalıma zemin hazırlamış oldu.
Diğer bir deyişle Türk Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oynadığı rolü Pakistan Anayasa Mahkemesi de 6 Ekim seçimleriyle Pakistan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oynama yoluna gitti.
Bu çarpıcı örneklerden sonra bugün daha net bir şekilde anlıyor ve görüyoruz ki Türkiye, tüm kurumlarıyla Pakistan için bir rol model.
Peki model alınan rollerin doğurduğu sonuçlar, 2 ülkede neden farklı? Bunun sebepleri ise oldukça açık. Zemin ve doku farklılıkları.
Türkiye, Pakistan’a oranla oldukça gelişmiş olan demokrasi değerleriyle bu tür bunalımları derin krizler haline dönüşmeden atlatabiliyor. Pakistan ise çorak siyaset zemininde kısır kalan demokratik değerleriyle bu krizleri aşamayarak rüzgar ekip fırtına biçiyor.
Erdoğan- Bush Görüşmesinde Pakistan Gündemi
5 Kasım da gerçekleşen Erdoğan - Bush görüşmesinin gündem maddeleri arasında Pakistan’daki krizin de yer alması, ekranlarda analiz yapan birçok yorumcuyu şaşırtmıştı. Kuzey Irak ve sınır ötesi operasyon gibi yüksek tansiyonlu bir diplomasinin içinde gündeme gelen Pakistan krizi, kuşkusuz herkes için sürprizdi.
Bush hükümeti, Pakistan’ın neredeyse tüm kurumlarıyla birlikte Türkiye’yi model aldığının farkında ve bilincinde. Türkiye’nin Pakistan üzerinde oynayabileceği diplomatik ve dostluk gücünün de farkında.
Iraktaki askeri varlığının güvenliği ve işgalin devamı açısından Türkiye, Amerika için ne anlam ifade ediyorsa, Afganistan’daki işgalin devamı ve başarısı için de Pakistan’ın varlığı o denli önemli. Amerika için taşıdığı değerin farkında olan ve hatta bugüne kadar aldığından daha fazlasını Amerika’ya verme cömertliğini gösteren General Müşerref, bu süreçte Amerika’nın üzerine gelemeyeceğini iyi hesaplamış görünüyor. Ancak, Irak halkına demokrasi götürmek için Irak’ı işgal ettiği iddiasında olan Amerika, Müşerrefin anti demokratik teşebbüsleriyle dünya kamuoyu önünde çelişkide ve zor durumda kalıyor.
Bush, bu noktada Amerika’nın içine düştüğü demokrasi ikiyüzlülüğünü ortadan kaldırmak ve Müşerref’in dozu kaçmış demokrasi dışı teşebbüslerini frenlemek için Türkiye’nin Pakistan üzerindeki rol modelliğini ve dostluk ilişkilerini devreye sokmuş durumda.
Bir Rol Model Olarak Türkiye’ye Düşen Rol
Yukarıda verilen örneklerlerden yola çıkacak olursak, bir rol model olarak Türkiye, farkında olmadan ve istemeden de olsa Pakistan’da bugün yaşanmakta olan kriz de pay sahibi gibi görünüyor. Türkiye’nin, kardeş ülke Pakistan’ın yaşamakta olduğu bu bunalımı en az hasarla atlatabilmesi için acilen devreye girmesi ve dost elini uzatması gerekmektedir.
Türkiye – Pakistan Parlamentolar arası Dostluk Gurubu, vakit kaybetmeden Pakistan’da bir dizi ziyarette bulunarak, taraflar arasında üstleneceği arabuluculuk rolüyle artan gerilimin düşürülmesini sağlamalıdır. Ülke çatışma ortamına sürüklenmeden ve dönüşü olmayan noktaya varılmadan demokratik düzenin yeniden tesisi ve inşası hususunda çözüm önerileri sunulmalıdır.
Pakistan’ın daha demokratik ve her Pakistanlı için daha yaşanabilir bir ülkeye dönüştürülmesi yolunda oynayacağı rol, Türkiye’nin Güney Asya ve diğer Müslüman coğrafyalarda da etkinliğini şüphesiz artıracaktır.
Türkiye, sahip olduğu binlerce yıllık devlet geleneği, tarihi, kültürel bağ ve potansiyelleri ile Orta Doğu’dan, Güney Asya ve Uzak Doğu’ya, Kuzey Afrika’dan Kafkaslar ve Doğu Avrupa’ya uzanan bir coğrafya üzerinde etkili olabilecek siyasi bir güce sahiptir.
Türkiye, bu gücün farkına vararak stratejik plan ve hedeflerini mevcut şartlara göre yeniden belirlemeli ve üstleneceği rol modelliğini bu doğrultuda yeniden dizayn etmelidir.
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.