5 Kasım 2007 Pazartesi

Terörizm:Tanım ve Karakteristik


Değiştir

Hakan HANLI

Uluslararası Hukuk ve Avrupa Hukuku Uzmanı, Avukat



21. yy sürecinde, dünyadaki güç dengelerinin değişimi ve uluslararası ilişkilerdeki farklılaşmaların sonucu olarak ; sıcak savaşlar yerlerini soğuk savaş metotlarına bırakmıştır. Soğuk savaş metodu gereği olarak, ortaya çıkan bu psikolojik savaş çağı vesilesiyle, soğuk savaşın vazgeçilmez unsuru olan düşük yoğunluktaki çatışmalar (low intensity conflict) terörizm kavramını da ortaya çıkarmıştır.

Psikolojik savaşın bir unsuru olan terörizm, genel olarak ; zaten varolan ya da suni olarak oluşması sağlanan ihtilalci fikir ve hareketlerin, belirli bir amaç için harekete geçirilmesi neticesinde ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki, iki kutuplu dönem sonrasında, devlet destekli uluslararası terör, NATO'nun ‘yeni stratejik konsept'inde de en önemli tehdit unsurlarından biri olarak değerlendirilmiştir.

Terörizmin, tüm dünya ülkeleri tarafından ya da en azından etkili olduğu kabul edilebilecek çoğunluğu tarafından ortak olarak kabul edilmiş bir tanımı olmamakla birlikte, her ülke kendine göre (hatta zaman içerisinde birden fazla) bir tanım yapmıştır. Bu tanımlamalarda genel olarak ; bir grup ülkeler, hukuki fiilin niteliğini tespit belirlerken hukuki sebebini (saikini) nazarı dikkate almakta, diğerleri ise almamaktadır.

Terörizm, siyasal amaçlar için örgütlü, sistemli ve sürekli terör kullanmayı yöntem olarak benimseyen bir strateji anlayışı olarak tanımlanabilir. Paul Wilkinson, siyasal terorizmi ; ihtilalci, yarı-ihtilalci ve bastırıcı terörizm olarak üçe ayırmaktadır.

 İhtilalci ve yarı-ihtilalci terorizm ; mevcut siyasal sistemde bazı değisiklikler yapmak ve hükümetlerin politikalarını etkilemekle sınırlı olabilir.

 Bastırıcı terörizm ise ; mevcut otoritenin ayaklananlara karşı uyguladığı terörizm'dir.

Uluslararası terörizm, ihtilalci terörizmin bir alt-grubu olup, değiştirilecek siyasal sistem ‘uluslararası hukukun temsil ettiği sistem'dir. Bu nedenle, uluslararası terörizm ; sistem dışında sisteme karşı mücadele olarak da tanımlanabilir.

Eylemin bir yönüyle ulusal sınırları aşması, terörizme uluslararası nitelik kazandırmaktadır.

Kriminoloji bilimine göre ; herhangi bir kişi hukuki fiili işlerken, bunu hiç kimsenin görmemesini arzu ederken ; “terörist” bunun tam tersine mümkün olduğu kadar fazla kişinin haberdar olacağı şekilde işlemeyi tercih edecektir. T.P. Thornton'a göre fiil “sembolik”tir. Fiilin sembolik olması, terörizmi gerilla ve diğer savaşlardan ayırıcı bir niteliktir.

Terörizm gelişen ve değişen dünya koşulları ile birlikte, değişiklik göstermekte, gelişen teknolojiye bağlı olarak elde ettiği yeni imkan ve kabiliyetleri ile etkisini ve gücünü her geçen gün arttırmaktadır.

Demokratikleşme alanında atılan adımlar, terörü nicelik olarak azaltmakla birlikte, demokratik ortamlarda terör eylemlerinin etkinliği özellikle kitle iletişim araçlarının etkisiyle daha da artmaktadır.

Ülkelerin sosyo-ekonomik şartlarından ve mevcut yapının eksikliğinden kaynaklanan terör faaliyetleri, bir süre sonra bazı güçlerin kontrolüne girmekte veya birtakım devletlerce suni bir şekilde, istismara açık sorunlar üzerine bina edilmektedir.

Terör hareketleri, günümüzde periyodik olarak ve dalgalar halinde ortaya çıkmakta, zamanla önemini yitirmekte ve bilahare yeniden hız kazanmaktadır. 11 Eylül 2001 ve 20 Kasım 2003 olayları… Terörün hız kazandığı bu dönemler ile uluslararası siyasal ilişkiler, siyasi ve ekonomik stratejiler ; bölgesel ve ülke düzeyindeki ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunlar arasında yakın ilişki gözlenmektedir.

Sağlıklı bir değerlendirme yapıldığında, terör örgütleri ileri sürdükleri şekilde hedeflerine ulaşamayacakları gibi zamanla marjinalleşmeye de mahkumdurlar. Buna rağmen, ülkelerdeki siyasi veya ekonomik dengesizlik ve aksaklıkların, hoşnutsuz kişilerin ortaya çıkmasına yol açtığı, birtakım güçlerin ve devletlerin terörü hedeflerine ulaşmada bir araç ve baskı unsuru olarak gördükleri müddetçe terörizm varlığını devam ettirebilecektir.

Teröre başvuran grupların, eylem taktikleri ve yürüttükleri gizli faaliyetin bir gereği olarak ; hedef seçimi ve eylem zamanı konusundaki inisiyatiflerini kullanmada sınırsız davranabilmeleri, onları avantajlı hale getirmektedir. Sebep-sonuç ilişkisinden uzak bir şekilde gerçekleştirilen terör eylemlerinin, zamanından önce haber alınarak önlenmesi veya faillerinin yakalanmasının güçlüğü, terörün etkisini arttırmaktadır. Ayrıca teröristler, eylemlerinde kendilerini sınırlayan ahlaki veya insani çok fazla engel tanımadıklarından dolayı, psikolojik bir üstünlüğe sahip olmaktadırlar.

ArkaPlan Dergisi

Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009