20 Aralık 2007 Perşembe

Irak sonrası sıra Lübnan'da


Değiştir

ABD ve İsrail 'Arapçı' Irak ordusu sonrası Lübnan ordusuna 'el attı'. Geçen hafta öldürülen general Hac, ordunun İsrail'e boyun eğmesine karşıydı

Irak'taki Amerikan işgalinin temsilcisi büyükelçi Paul Bremer, işgalin hemen ardından Irak ordusunun feshedildiğini açıklamıştı; bu adım işgalin ilgilendiği konuların başında yer alıyordu. Zira herkesin bildiği gibi Irak ordusu vatansever bir orduydu ve tarih bu ordunun vatansever ve milliyetçi tutumuna, özellikle de kardeşi Arap ordularının Siyonist düşmana yönelik katıldığı birçok savaşta tanıklık etti.
ABD Siyonist yönetimle birlikte hareket ederek, Irak ordusunun vatansever ve 'Arapçı' kimliğini bildiği için orduyu feshetmekte gecikmedi. Siyonist yönetim Irak ordusunda yenilemeyecek bir güç, Arap milleti üzerindeki Siyonist plan ve emellerin tosladığı Arapçı-vatansever bir irade görmüştü. Zira Siyonist düşman, müttefiki ABD ve genel olarak Batı, Arap ordularından Siyonizm'in bekçisi ve sadece kendi çıkarlarının jandarması olmalarını istiyorlar.

Genelkurmay başkanı olacaktı


Bugün Amerikan işgalinin, Irak ordusunu dağıtması sonrası general Francois Hac suikastını gerçekleştirerek Lübnan ordusunun vatansever ve Arapçı kimliğine de dokunmaya çalıştığını görüyoruz. Zira şehit general Siyonist düşmanın ve müttefiki ABD'nin, Lübnan ordusunu Amerikanlaştırma veya Siyonistleştirme planına engeldi. Generalin bu ulusalcı tutumları üzerine Siyonist düşman 1976'da aracını patlatarak bir suikast girişiminde bulunmuştu. Bu girişim Hac suikastının arkasındaki asıl canileri tespit etmek için yeterli. Maalesef, hiçbir Lübnanlı siyasi Siyonist düşman, ABD veya uşaklarının bu terörist suçun arkasında olabileceğini açıkça ilan etmedi. Aksine, generalin ölümünden birinci derecede zarar gören kardeş Suriye'yi işaret eden bazı ifade ve göndermeler duyduk.
Şehit olan general Lübnan ordusunun vatanseverlik doktrinini koruması gerektiğini düşünüyordu. Bu doktrin Siyonist oluşumu düşman olarak görmekte. Suriye ordusuyla yönetiminin inandığı doktrin de bu ve bu inanç kardeş Suriye'nin suçlanmasının önünü kesiyor. Üstelik Suriye, şehit El Hac'ın Genelkurmay Başkanı Michel Süleyman'ın cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası genelkurmay başkanlığının bir numaralı adayı olduğunu biliyordu.


Kaide veya Fetih el İslam işi değil


Bazı yorumcular, Kaide veya Fetih el İslam'a yöneltilen bazı suçlamalaraysa şu yanıtı veriyor: El Hac suikastında kullanılan yöntem Kaide ve Fetih el İslam'ın gücünü aşıyor. Bu durum Siyonist Mossad unsurlarının varlığını veya terörist eylemin arkasında onların uşaklarının bulunduğunu teyit ediyor. Ayrıca Siyonist düşman yukarıda da söylediğimiz gibi 1976'da da aynı generale suikast girişiminde bulunmuştu. Bu durum, Siyonist düşmanın bu suça bulaştığının delili olarak görülmekte.
Bugün, Lübnan ordusunun vatansever ve milliyetçi inancı hedef alınıyor. Çünkü düşman ve beraberindeki ABD yönetimi, Arapçı, vatansever ve gerçek düşmanının Siyonist oluşum olduğuna inanan bir ordu istemiyor. Onlar uşak bir ordu istiyor. Onlar, Arap ordularının vatanseverliğini ortadan kaldırmak ve Siyonist düşmanın bekçisi olan ordular istiyor. Dün Irak ordusu, bugün Lübnan ordusu... (Katar gazetesi Şark, 14 Aralık 2007)

Radikal
Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009