4 Aralık 2007 Salı

Pakistan dersleri


Değiştir
Taha AKYOL


Kardeş Pakistan hakkında araştırma niteliğindeki ilk yazılarımı 1996'da Cumhurbaşkanı Demirel'e refakaten Pakistan'a yaptığım bir geziden sonra yazmıştım. Pakistan askeri rejim, kabile toplumu ve bir tür 'sanal İslamcılık' üçgeninden çıkamıyordu. Bu yazılarımı "Medine'den Lozan'a" adlı kitabımın sonunda "Pakistan Dersleri" başlığıyla yayımladım.

Hâlâ bu üçgeni aşabilmiş değil.
Pakistan neden Hindistan'ın başarısını gösteremiyor?

Kaba bakışla ilk akla gelecek sebep, Pakistan'da İslamın demokrasiyi de ekonomiyi de engellediğidir. Bu teorinin etkisiyle, Batılılar, Pakistan'da çocukların yüzde 33'ünün medreseye gittiği, böyle bir ülkenin elbette karanlıktan kurtulamayacağını yazmışlardır. Halbuki sırf Kuran öğreten medreselerdeki öğrenci oranı ülke ortalamasında yüzde 1'den azdır! (World Bank Research, Religious school enrollment in Pakistan)

Coğrafyanın rolü

Fakat bu oran Pakistan'ın kuzeydeki dağlık Peştun bölgesinde ve genel olarak resmen de "Federal Yönetimli Kabileler Bölgesi"nde artıyor ve kontrol dışına çıkıyor!
Coğrafi olarak dağlık, o yüzden merkezi hükümetin ve kamu hizmetlerinin ulaşamadığı feodal bölgeler, Taliban cirit atıyor! Kabilecilik bir türlü aşılamıyor. Ülkenin bu yarısı, öbür yarısını aşağı çekiyor!
BM uzmanlarından Zeba A. Sathar'a göre, Kuzeydeki bu dağlık bölgelerden Hint denizine doğru baktığımızda, din farkının pek bir etkisi olmaksızın, Kuzey'de kadınların daha fazla ezildiğini, güneye doğru gittikçe bunun azaldığını görürüz.
Türk-Özbek Mugal imparatorluğu da, İngiliz sömürge yönetiminin idari ve ulaşım cihazları da esasen güney bölgelerinde oluşmuştu. Bu mirastan Hindistan yararlandı!

Temiz Düzen!

Böyle köklü sebeplerden, Pakistan sosyal entegrasyonu, 'uluslaşma'yı başaramadı. Kabile altyapısının körüklediği siyasi kavgalar sonunda ilk darbeyi 1958'de Mareşal Eyüp Han Yaptı.
1971'de solcu Zülfikar Ali Butto'nun demokratik iktidarı ama kurumlaşmamış toplumda yine yolsuzluk ve kavgalar...
Halk "Nizam-ı Mustafa" istiyor, bunun anlamı hem "Temiz Düzen" hem "Peygamber düzeni"dir! 1979'da General Ziya Ül Hak da halkın istediği şekilde 'İslamcı darbe' yapıyor! Fakat bu defa da mezhep ve içtihatlara göre "Hangi İslam?" kavgası!
1988'de yine demokrasi ve solcu Benazir Butto Başbakan. Yine yolsuzluklar ve kavgalar... Sağcı Navaz Şerif, yine yolsuzluklar ve kavgalar.
"Entegre olmamış toplum parçaları"nın çatışmalarıdır bunlar!
Ve 1999'da yine darbe, General Müşerref...
Şimdi yeniden demokrasiye dönüyorlar. Butto'nun solcu Halk Partisi ile Navaz Şerif'in sağcı Müslüman Birliği Partisi'nin devamlılığı gösteriyor ki, parçalı toplumu ancak bu iki kitle partisi entegre edebilir; keşke darbelerle hiç kapatılmasaydılar!
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Gül, Pakistan'ın siyasi liderleri arasında kalıcı bir uzlaşmaya katkı sağlayabilir.
Kardeş Pakistan'a bu defaki demokrasi denemesinde yürekten başarılar diliyorum.


Milliyet
Tarih Bülteni

0 Yorum yapılmış.

Yorum Gönder

*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.

 

Tarih Bilgi Ambarı Copyright 2007-2009