Albay Arabi Bey ile ilgili yazılmış pek makale yok maalesef.Albay Arabi Bey yada Ahmed Arabi Paşa Mısır'da İngilizlere karşı yürütülen milli hareketin lideri.Türk ve Çerkez kökenli bir asker olan Arabi Bey, özetle Vahdettin Engin'in II.Abdülhamid ve Dış Politika isimli kitabında 25 ve 26. sayfalardaki dipnotlarda ve Hasırcızade'nin Osmanlı Tarihi eserinde bahsedilmektedir.
Mısır'da İngiliz işgalinin yaşandığı 1882 yılında Mısır,Osmanlı Devleti'ne bağlı bir vali olan Hidiv İsmail Paşa tarafından yönetiliyordu.Bu dönemde İsmail Paşa bir hayli israf ile Abdüllaziz Han'nın borçlanabilme yetkisini suistimal ederek İngiltere ve Fransa'ya 100 milyon sterlin borçlanmıştı.Bu borca karşılık maalesef Mısır maliyesine alacaklı devletler tarafından mali bir denetim mekanizması dayatılmıştır.Devamla Paşa'nın elindeki Süveyş Kanalı hisselerine de İngiltere tarrafından el konuldu.Böylece kanal sermayesinin yarası İngiltere'nin eline geçmişti.
Mısır'ın borcundan dolayı alacaklı devletler İngiltere ve Fransa Mısır maliyesini yönetme yetkisine sahip oldular.Zamanla alacaklı devletlerin memurları Maliye ve Nafia Bakanı olarak Mısır hükümetine de girdiler.Bundan sonra da sıkı bir maliye politikası izlemeye başladılar.Tasarruf tedbirleri ile ordu kadroları azaltılmaya çalışıldı.Bu hareket milli hareketi filizlendirecek ilk kıvılcımdı.İlk hedef Mısır ordusunu 30 000'den 18 000'e indirmekti.Bu sıralarda çoğunluğu Türk ve Çerkes asıllı 2 500 subayı emekliye ayırdılar.Bu olanlardan ordu mensupları rahatsız oldular.Zaten mali olarak bir işgal altında olmaları bu son olayla da milli hislerin uyanması neticesini verdi.Mısır'im bir çok yerinde galeyanlar meydana geldi.Durumdan rahatsız olan İngiltere ve Fransa İskenderiye'ye birer zırhlı gönderip İsmail Paşa'nın istifa etmesini istediler.Paşa bunu kabul etmeyince işgalciler II.Abdülhamid'e müracaat ettiler.İsmail Paşa'nın MIsır'da gereksiz harcamaları ve tutarsız yönetimitle işgal kuvvetlerinin işini kolaylaştırdığı ve Mısır'da güç dengesini Osmanlı aleyhine bozduğu içim İsmail Paşa'dan rahatsız duyuyordu.1879 yılında İsmail Palşa'yı hidivlikten azlederek yerine Mehmed Tevfik Paşa'yı getirdi.Bu değişlikten sonra Mısır'da ayaklanmalar meydana geldi.Ülkede İngiliz ve Fransızlara karşı Albay Arabi Bey önderliğinde Mısır milli hareketi "Mısır Mısırlılarındır !" sloganıyla silahlı ve fikirsel bir direniş olarak ortaya çıktı.Daha sonra Arabi Bey,Mısır Harbiye Nazırlığına getirildi.Sultan Abdülhamid, Arabi Bey'in yabancılara aleyhine sergilediği direnişten hoşlanarak kendisini paşalığa yükseltti ve birinci rütbeden Mecidiye nişanı ile ödüllendirdi.Sultan Abdülhamid, zaten Arabi Paşa önderliğndeki bu hareketi İngiliz ve Fransız işgaline karşı baştan beri destekliyordu.Arabi Paşa,Sultan'dan aldığı güçle Mısır idaresindeki yabancı memurların görevlerine son verdi.Bunun üzerine İngiliz ve Fransız filoları İskenderiye önlerine tekrar geldi.Fakat bu iki ülke de kendi aralarında şiddetli bir rekabet içindeydiler.İngiltere Mısır'a tek başına hakim olmak istiyordu.Bu sebeble İngiltere, Fransızların ortak müdahale teklifini reddetti.Fransa ise İngiltere'nin Mısır'a tek başına müdahale etmesini istemiyordu.Bu konu İstanbul'da düzenlenen bir konferansta gündeme getirldi ve Osmanlı'nın Mısır'a 3 ay içinde müdahale edip güvenliği sağlamasını ve statükoyu iadesini istediler.Bu durumda Türk ordusu,yabancılara karşı direnen bir eyaletini yabancılar lehine bastırma durumuna düşecekti.Bu Sultan Abdülhamid için böyle bir teklif söz konusu bile olamazdı.Osmanlı bu teklifi katiyyen kabul etmedi,İngiltere'nin ortak müdehale önerisini de geri çevirdi.Bu arada Mısır'da Başbakan olan Albay Arabi Bey önderliğindeki milli hareket iyice büyümüş yabancıların baskılarına karşı silahlı direniş Mısır'ın bir çok bölgesine yayılmış, saldırılarda çok sayıda Avrupalı öldürülmüştü.İngiliz, İtalyan, Rus ve Yunan konsolosluklarına saldırılar düzenlenmişti.
Bu olaylara karşı İngiltere donanması İskenderiye'yi bombalayarak burayı işgal etti.12 Temmuz 1882'de Albay Arabi Paşa birlikleri Sir Gamet Wolseley kuvvetleri tarafından Teyl'ül-Kebîr'de bozguna uğratıldı.Daha sonra 15 Eylül 1882'de İngiliz kuvvetleri Kahire'yi işgal ettiler.Mısır resmen işgal edilmişti.Resmi olarak Osmanlı Devleti'ne bağlı olmakla berbar fiilen İngilizler'in eline geçmişti.Arabi Paşa ise İngilizler tarafından Seylan'a (Sri Lanka) sürüldü.
Mısır'da İngiliz işgalinin yaşandığı 1882 yılında Mısır,Osmanlı Devleti'ne bağlı bir vali olan Hidiv İsmail Paşa tarafından yönetiliyordu.Bu dönemde İsmail Paşa bir hayli israf ile Abdüllaziz Han'nın borçlanabilme yetkisini suistimal ederek İngiltere ve Fransa'ya 100 milyon sterlin borçlanmıştı.Bu borca karşılık maalesef Mısır maliyesine alacaklı devletler tarafından mali bir denetim mekanizması dayatılmıştır.Devamla Paşa'nın elindeki Süveyş Kanalı hisselerine de İngiltere tarrafından el konuldu.Böylece kanal sermayesinin yarası İngiltere'nin eline geçmişti.
Mısır'ın borcundan dolayı alacaklı devletler İngiltere ve Fransa Mısır maliyesini yönetme yetkisine sahip oldular.Zamanla alacaklı devletlerin memurları Maliye ve Nafia Bakanı olarak Mısır hükümetine de girdiler.Bundan sonra da sıkı bir maliye politikası izlemeye başladılar.Tasarruf tedbirleri ile ordu kadroları azaltılmaya çalışıldı.Bu hareket milli hareketi filizlendirecek ilk kıvılcımdı.İlk hedef Mısır ordusunu 30 000'den 18 000'e indirmekti.Bu sıralarda çoğunluğu Türk ve Çerkes asıllı 2 500 subayı emekliye ayırdılar.Bu olanlardan ordu mensupları rahatsız oldular.Zaten mali olarak bir işgal altında olmaları bu son olayla da milli hislerin uyanması neticesini verdi.Mısır'im bir çok yerinde galeyanlar meydana geldi.Durumdan rahatsız olan İngiltere ve Fransa İskenderiye'ye birer zırhlı gönderip İsmail Paşa'nın istifa etmesini istediler.Paşa bunu kabul etmeyince işgalciler II.Abdülhamid'e müracaat ettiler.İsmail Paşa'nın MIsır'da gereksiz harcamaları ve tutarsız yönetimitle işgal kuvvetlerinin işini kolaylaştırdığı ve Mısır'da güç dengesini Osmanlı aleyhine bozduğu içim İsmail Paşa'dan rahatsız duyuyordu.1879 yılında İsmail Palşa'yı hidivlikten azlederek yerine Mehmed Tevfik Paşa'yı getirdi.Bu değişlikten sonra Mısır'da ayaklanmalar meydana geldi.Ülkede İngiliz ve Fransızlara karşı Albay Arabi Bey önderliğinde Mısır milli hareketi "Mısır Mısırlılarındır !" sloganıyla silahlı ve fikirsel bir direniş olarak ortaya çıktı.Daha sonra Arabi Bey,Mısır Harbiye Nazırlığına getirildi.Sultan Abdülhamid, Arabi Bey'in yabancılara aleyhine sergilediği direnişten hoşlanarak kendisini paşalığa yükseltti ve birinci rütbeden Mecidiye nişanı ile ödüllendirdi.Sultan Abdülhamid, zaten Arabi Paşa önderliğndeki bu hareketi İngiliz ve Fransız işgaline karşı baştan beri destekliyordu.Arabi Paşa,Sultan'dan aldığı güçle Mısır idaresindeki yabancı memurların görevlerine son verdi.Bunun üzerine İngiliz ve Fransız filoları İskenderiye önlerine tekrar geldi.Fakat bu iki ülke de kendi aralarında şiddetli bir rekabet içindeydiler.İngiltere Mısır'a tek başına hakim olmak istiyordu.Bu sebeble İngiltere, Fransızların ortak müdahale teklifini reddetti.Fransa ise İngiltere'nin Mısır'a tek başına müdahale etmesini istemiyordu.Bu konu İstanbul'da düzenlenen bir konferansta gündeme getirldi ve Osmanlı'nın Mısır'a 3 ay içinde müdahale edip güvenliği sağlamasını ve statükoyu iadesini istediler.Bu durumda Türk ordusu,yabancılara karşı direnen bir eyaletini yabancılar lehine bastırma durumuna düşecekti.Bu Sultan Abdülhamid için böyle bir teklif söz konusu bile olamazdı.Osmanlı bu teklifi katiyyen kabul etmedi,İngiltere'nin ortak müdehale önerisini de geri çevirdi.Bu arada Mısır'da Başbakan olan Albay Arabi Bey önderliğindeki milli hareket iyice büyümüş yabancıların baskılarına karşı silahlı direniş Mısır'ın bir çok bölgesine yayılmış, saldırılarda çok sayıda Avrupalı öldürülmüştü.İngiliz, İtalyan, Rus ve Yunan konsolosluklarına saldırılar düzenlenmişti.
Bu olaylara karşı İngiltere donanması İskenderiye'yi bombalayarak burayı işgal etti.12 Temmuz 1882'de Albay Arabi Paşa birlikleri Sir Gamet Wolseley kuvvetleri tarafından Teyl'ül-Kebîr'de bozguna uğratıldı.Daha sonra 15 Eylül 1882'de İngiliz kuvvetleri Kahire'yi işgal ettiler.Mısır resmen işgal edilmişti.Resmi olarak Osmanlı Devleti'ne bağlı olmakla berbar fiilen İngilizler'in eline geçmişti.Arabi Paşa ise İngilizler tarafından Seylan'a (Sri Lanka) sürüldü.
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.