Taha AKYOL
Son Halife Abdülmecid'in modern görüşlü bir insan olduğunu, modernleşme tarihimizde Osmanlı sarayının etkili bir rol oynadığını yazmam, bir hayli ilgi çekti.
Birkaç kişi bunu "Hilafet propagandası" gibi görebilmiş! Halbuki, kurum olarak hilafet başka şeydir, Veliaht Abdülmecid Efendi'nin vatansever ve modern bir kişilik olması başka şey.
İkincisi, "Halifenin bile kızının başı açıktı" diyerek bugün türbanlı kadınlara tepki gösterilmesidir! Tam bir 'yanlış kıyas' örneğidir bu. Atatürk'ün Adliye Vekili Seyyid Bey'in anlattığı gibi, hilafet dinin doğrularını belirleyen bir merci değildi; siyasi bir kurumdu. Dahası, halife olan kişinin yaşayış ve inanışları 'emsal' olmaz. Tarihte kıyafet fermanları yayımlamış halifeler de vardır.
Çağımızdaki başını açma veya örtme özgürlüğü ayrı bir şeydir; şehirleşmeyle ve demokrasiyle ilgilidir.
Mihri Müşfik Hanım
Son Halife Abdülmecid'in modern görüşlü bir insan olduğunu, modernleşme tarihimizde Osmanlı sarayının etkili bir rol oynadığını yazmam, bir hayli ilgi çekti.
Birkaç kişi bunu "Hilafet propagandası" gibi görebilmiş! Halbuki, kurum olarak hilafet başka şeydir, Veliaht Abdülmecid Efendi'nin vatansever ve modern bir kişilik olması başka şey.
İkincisi, "Halifenin bile kızının başı açıktı" diyerek bugün türbanlı kadınlara tepki gösterilmesidir! Tam bir 'yanlış kıyas' örneğidir bu. Atatürk'ün Adliye Vekili Seyyid Bey'in anlattığı gibi, hilafet dinin doğrularını belirleyen bir merci değildi; siyasi bir kurumdu. Dahası, halife olan kişinin yaşayış ve inanışları 'emsal' olmaz. Tarihte kıyafet fermanları yayımlamış halifeler de vardır.
Çağımızdaki başını açma veya örtme özgürlüğü ayrı bir şeydir; şehirleşmeyle ve demokrasiyle ilgilidir.
Mihri Müşfik Hanım
Aynı yazım üzerine Sayın Zeynep İnankur'dan aldığım mektubu okurlarımla paylaşıyorum:
"Yazınızdan dolayı sizi kutlarım, gerçekten de Osmanlı sarayının 19. yüzyıl kültür ve sanat yaşamına çok büyük katkıları olmuştur.
Yalnız bir iki konuda bilgi vermeyi istiyorum. Askeri Tıbbiye hocalarından Ahmed Rasim Paşa'nın kızı olan Mihri Hanım (Müşfik) saray ressamı Fausto Zonaro'nun öğrencisi olmuş, daha sonra Roma ve Paris'te eğitimini sürdürmüştür. İlk önce Dârülmuallimat'a resim öğretmeni olarak atanan Mihri Hanım 1914 yılında İnâs (Kız) Sanâyi-i Nefise Mektebi açıldığında bu okulun atölye hocalığına, sonra da müdürlüğüne getirilmiştir. Mihri Hanım, müdürlüğü döneminde atölyelerde model olarak kullanmak üzere Arkeoloji Müzesi'nden çıplak erkek heykeli istemiş ve ilk kez çıplak kadın modeli atölyeye sokmuştur ancak Sanâyi-i Nefise Mektebi'nin 'nü' tablo çalışmalarında kesinlikle modellik yapmamıştır. Ahmed Ali Paşa Sultan Abdülaziz'in yaveridir ve onun emriyle saray resim koleksiyonunu oluşturmuştur."
Tarihçi İlber Ortaylı, Mihri Hanım'ın modellik de yaptığı görüşündedir.
Her neyse, önemli olan, Osmanlı'da 19. yüzyılın bir modernleşme çağı olduğu, 20. yüzyılı hazırladığı gerçeğidir.
Fatma Aliye Hanım
Bizde modernleşmede kadının yeri deyince bilhassa Fatma Aliye Hanım'ı anmak gerekir. 1895 yılında yayımlamaya başladığı Hanımlara Mahsus Gazete, Abdülhamid döneminde 1908 yılına kadar kesintisiz devam etti. Medrese kökenli büyük âlim ve reformatör Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye'nin başlattığı kadın hareketi hızla gelişmiş, cumhuriyetteki ilk kadın hareketinin lideri olan Nezihe Muhiddin Hanım bu gelenekten yetişmiştir.
Hukukumuzun laikleşmesi de Osmanlı döneminde başlamıştı. Cumhuriyeti kuracak olan mektepler, Harbiye, Mülkiye ve Tıbbiye o zaman açılmıştı.
Modernleşmeyi Tek Parti devriyle özdeşleştirmek, modernleşme tarihimizi, dolayısıyla ufkumuzu daraltır. Tarihi 1923'ten başlatmak, cumhuriyeti yüceltmek değil, köksüzleştirmek olur!
Modernleşme ufkumuzu genişletmek için Osmanlı modernleşmesini, Batı'nın Fransa dışındaki modernleşme tecrübelerini ve hatta Uzakdoğu'nun modernleşme modelini de tanımamız gerekir.
Bugünkü birçok lüzumsuz kavgalarımız ve Jakoben saplantılarımız, modernleşmenin 'çoklu' karakterini tanımamaktan geliyor.
Milliyet
0 Yorum yapılmış.
Yorum Gönder
*Yorum yazma konusunda yardım almak için buraya tıklayınız.
*Yorum yaparken herhangi bir kişi veya kuruma hakaret unsurları içeren kelimeler kullanmayınız.